Yavuz Sütlüoğlu'ndan Çarpıcı Açıklamalar - İLK BÖLÜM

ÇAYKUR’dan 4 ay önce ayrılan ÇAYTAŞ yönetim kurulu eski başkan vekili Yavuz Sütlüoğlu ilk kez konuştu.

Çaykur camiasında adınız sürekli konuşuldu konuşulmaya devam ediyor. Çaykur’la yolunuz ne zaman kesişti ne zaman çalışmaya başladınız? Çaykur’dan önce ne yapıyordunuz?

2007 yılında KPSS ile Çaykur’u kazandım.2008 yılında başladım. Daha öncesinde sigorta, finans ve Fmsc( Hızlı Tüketim sektörü ) sektöründe Satış temsilcisi, Ekip ve Bölge Yöneticiliği,  Direktörlük ve Türkiye Satış Müdürlüğü görevlerinde çalıştım. 

Özel sektör ve Çaykur birbirinden farklı mı? Başladığınızda ilk gözleminiz ne oldu?

Ben sürekli rekabet yoğun sektörlerde ve rekabeti bir kültür olarak benimsemiş şirketlerde çalıştım. Böyle şirketlerde işinize mesainizden fazlasını vermek zorundasınız. Çaykur’a ilk başladığımda o dönemki mesai arkadaşlarım ve amirlerim çok yoğun olduklarını, aşırı iş yükü olduklarını Çaykur’da hiçbir dairenin kendileri gibi çalışmadığını söyleyince etkilenmiştim. Ancak yaklaşık bir ay sonra aslında hiç de yoğun olmadıklarını gördüğümde ve söylediğimde ciddi tepki de almıştım. 

Yoğun çalışma yok mu idi yani ?

Mesai başladıktan 30 dakika sonra işe gelir mesai bitimine 30 dakika kala iş yerinden ayrılır, mesai saatlerinde bütün özel işlerinizi takip edebilir, bunun için dışarı çıkabilir, çay molalarını istediğiniz kadar uzatabilirseniz yoğun çalışmıyorsunuz demektir.

Çaykur’da yoğun bir çalışma yok mu?

Çaykur’da ilerde de değineceğim verimli çalışma yok.  İnsan kaynağını doğru planlama yok, İşi planlama yok. Birde bunlar yapılırken çalışana düşman bir Personel Dairesi var. Çalışanlar kendi ile ilgili sorulara bile doğru dürüst cevap alamıyor. Çalışanın çalışma şartlarını iyileştirecek bir tane düzenleme yok. Bir görevde yükselme sınavını bile başarı ile tamamlayamayan bir Daireden bahsediyoruz. Bir sınavı başarı ile yapamayıp , sınavın mahkemeye götürülmesine sebep olup birçok çalışanı bu yüzden bekleten birinin terfi ettiğini Daire başkanlığından daha üst göreve geldiğini de unutmayalım !!! Hal böyle olunca çalışandan verimli çalışmasını nasıl beklersiniz.

Ne var Çaykur’da!!!

Çaykur da yerleşik bir düzen var. Kimse yerleşik düzenden şikayetçi değil. Kimsenin Yeni olana, rekabetçi olana dair bir planı yok. Tüm mesele yerleşik düzenin içinde olma meselesi. Herkesin kavgası yerleşik düzende yer almak için. Bunun için yapılacak bütün dedikodular her şey mübah.

Daha açık söylemek gerekirse 20 yıllık Daire başkanları var, 10 yıllık Genel Müdür Yardımcıları var. Acı olan onların orada geçirdikleri süre değil. Kuruma katkıları varsa çok daha uzun da kalabilirler. Acı olan bu kişilerin gelişime, geliştirmeye, yeni bir şeyler yapmaya dair planlarının olmaması. Her şeye karşı olmaları.

Çaykur Yerleşik düzen her şeye karşı !!! mı?

Her şeye karşı… Onlar orda kalmak için her şeyi yaparken, oraya gelmek isteyenler de onlardan çok farklı değil. O makamları isterken bir plan ile bir proje ile isteyen yok. Sadece ben orda olayım ne olursa olsun yaklaşımı var. Böyle düşünmeleri de çok normal çünkü yöneticilerin birçoğunda görevin gerektirdiği bilgi, birikim yok. Dolayısı ile saygı duyulmuyor. “Ne var ki ben de yaparım ya da neden o yapıyor ben yapayım yaklaşımı var. 

YAZININ İKİNCİ BÖLÜMÜ BU CUMA...