- Haberi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
Siyasi temsilcilerimiz neden liderinin arkasına sığınma gereği duyar? Neden liderini taklit ederler? Bu acı gerçeği neden değiştiremiyoruz!
Siyasetçiler kendileri neden fikir beyan edemez?
Düşünce belirtemez? Sürekli liderini taklit etmek zorunda kalır.
Neden siyasilerimiz tepedekilere bakarak ve duyarak taklit etme gereği duyar?
Gözleri ile gördüğüne, kulakları ile duyduğuna inanmak!
Her sahnenin birde perde arkası var olmalı.
Yöneticiler olarak çok taklitçiyiz. Bu acı gerçeği nasıl değişiriz?
Neden fikir üretilemiyor?
Neden düşünce beyan edilemiyor?
Neden sürekli taklit ediyoruz?
Yukarıda tepedekileri bakarak ve duyarak taklide devam ediyoruz.
Maalesef ama mızrak çuvala sığmıyor.
Dışarıdan baktım yeşil türbe içine girdim estafur tövbe...
Veya içi beni dışı seni yakar derler.
İçeride politikacılar neyin pazarlığını ne karşılığında yapar bunu bizler asla bilemeyiz.
Bizim insanımız gördüğü ve duyduğu kadarına bağlanır, inanır.
Ne görüyor?
Milletimiz seçtiği liderinin haricinde sürekli yüksek tondan bağıran çağıran kavga eden, hakareti hiç esirgemeyen seçilmişlere prim vermiyor.
Siyasi teşkilatlar birbirine yüklendikçe millet, taraftar misali oyunun arkasında duruyor...
Aynı şey teşkilat içerisinde bu şekilde tartışmalara, millet meyil vermiyor.
En kötüsü kin güdüyor.
Hoş görü ortadan kalkıyor. Öz eleştiri desen hak getire…
Tabi ki teşkilat sırları var olmalı bunları açık edin demiyoruz. Halk da her detayı bilmek zorunda değil.
Yeterli ölçüde samimi şekilde, kırmadan, dökmeden ötekileştirmeden, ayrıştırmadan.
Bizim insanımız her şeyi bizde bilelim diye can atıyor. O kadar da değil TEȘKİLAT SIRRI diye de bir yükümlülük var olmalıdır. Herkes bununda farkında olmalıdır.
Teşkilatlar devlet için, millet için ne gerekiyorsa yapılmalı amenna...
Azami ölçüde de millette yeri olmalı, millet neyi oyladığını bilmeli.
Millet için yapılanlar milletin huzurunda kavga ederek yapılırsa uzlaşmadan çok ayrışma yapıyor.
Bu gün tavan birleşme kararı alırken taban darmadağın olmamalı...
Teşkilatlar birbirinin yüzüne nasıl bakacak? Nasıl sindirecek birbirini?
Dünü unutun denirse, neden cevabını da vermek zorundasınız? Beyinlerdeki zehri söküp almalısınız.
Dün dündür bu güne hoş geldin diyemezsiniz.
Birleşimde oy istediğiniz tabanı böyle ayırmamalısınız ki bir sahada dahi bir bir yüzlerinize bakamaz durumlara gelmemelisiniz.
Ben en büyüğüm tavrı neyi birleştirebilir?
İlkelerinden, ülküsünden taviz verirseniz kendi tabanını nasıl bir arada tutabilir siniz? Halka görünen taviz verirsiniz.
Gerçekte neler oluyor?
Rize için neler yapılıyor?
Bunlar olması gereken şeylerse elde sopa ile yüksek tondan bağırarak azarlayarak hedefe nasıl varacağınızı hesaplıyor olabilirsiniz?
Ben politikacı ya da yazar olmayabilirim. Belki de anlamayabilirim de. Sadece halkın içindeyim, halkım.
Yukarıdakiler, kime bağırıyorsanız sakın olunuz.
Rize halkı kendine bağırıldığı konusunda kırgın haberiniz ola.
Herkes sizin yerinizden ve bildiklerinizden bakıp göremez. Gördüğüne, duyduğuna inanır onu bilir.
Sesinizin tonunu ve hedefinizi iyi belirlemek zorundasınız.
Kimse Rize'yi küçümsemesin.
Her zaman atı alan Üsküdar’ı geçemez.
Kalın Sağlıcakla...
Güngör ÖKSÜZ
HABERE YORUM YAZIN
- Ocaklı: Halka Değil, Sermayeye Bütçe!
- Rize Milletvekili Av. Harun Mertoğlu TBMM Konuştu
- AK Parti: Açılışa Katılanlar Disipline Sevk Edildi
- Keşke O Açılış Olmasaydı! Şiddetin Her Yönüne Karşıyız!
- Yağışlar Sonrası Güneş Açtı, Çayda 4. Sürgün Gözüktü
- Bakana Fiyat Farkı Soruldu: Canına Okuruz
- Rize Artvin Havalimanı'ndan Neden Yok..?
- Kesinlikle Türkiye ve Çin, Rize'de Bir İş Birliği Yapabiliriz