- Haberi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
“Hollanda da gelen kenevir yağını her sabah dil altına aç karnına 2 damla damlatarak kanseri yendim”
Son yıllarda kanserin umut ışığının kenevir olduğuna dair gazetelerde, medya da sık sık haberler okumaya başladık. En son okuduğumuz bir haberde İngiltere’de akciğer ve beyin kanserine yakalandığı belirlenen 81 yaşındaki hasta, kemoterapiyi reddedince doktorlar kendisine keten tohumu olarak bilinen CBD yağını üç ay boyunca günde birkaç damla içmesini öneriyor. Üç ay sonra yapılan testlerde, kanserli hücrelerin küçülmeye başladığı tespit ediliyor, hastanın beyin tomografisini yayımlayan doktorlar, kanser tümörünün yarıdan daha az küçüldüğünü gördüklerinde çok şaşırdıklarını belirtiyorlar.
Pek çok insanın önyargılı yaklaştığı kenevirin bu faydası, tıp dünyasını ilaç endüstrisinin baskılarına rağmen harekete geçirmiş durumda. Süreçte ameliyat edilemeyen kanser vakalarında bu yağın kullanılabileceği belirtildi.
Bu tarz örnekleri çoğaltmak mümkün ama çok öteye de gitmeye gerek yok. Burnumuzun dibinde ÇAYKUR’un başarılı mühendislerinden, İslamlaşalı Semih Mercan’da “Kanseri Kenevir Yağı ile yendim” diyor.
Çaykur’da Tarım Dairesi Başkan Vekilliği, Organik Tarım Şube Müdürlüğü görevlerinde bulunan yurt içi ve yurt dışında kurumu temsilen çok sayıda çay ile ilgili aktiviteye katılan, sunumda bulunan Semih Mercan’la önceki akşam organik tarım ve çay konulu sohbet ettik. Son 3 yıldır yaşadığı hastalık sürecini sorduğumda da aldığım yanıt, “Kanseri, sizin Rize ekonomi ve kültür mirasının korunması açısından çok önemsediğiniz, emek verdiğiniz Kenevir sayesinde yendim” oldu.
Devamını Semih Mercan’ın ağzından aynen paylaşayım;
“15 Temmuzdan sonra açığa alındım. Maddi ve manevi saldırılara uğradım. Fiili saldırılara maruz kalınca evden dışarı çıkamaz oldum. Fetöcülere dokunulmazken bazı çevrelerin haksızca beni darbeci terörist diye ilan etmeleri ruhen beni çökertti. Moral değerlerim düştü. 15 kilo kadar zayıflayınca aile hekimine, devamında hastaneye, acile derken hastane sürecim başladı. Günler süren araştırmalar, tahliller, kolonoskopilerden sonra yapılan patolojiye göre rektüm kanseri teşhisi kondu bana. İstanbul’da aylar süren tedaviler ve ameliyatlar sürecinde hastalığımı duyan organik camiasından bir tanıdık bana Hollanda’dan kenevir yağı getirtti. Her sabah dil altına aç karnına 2 damla damlatmak suretiyle bir zaman sektirmeden kullandım. Bunun dışında alternatif hiç bir ilaç, ot veya başka bir şey kullanmadım. Hatta doktorum çok dikkat etmemi söylediği kemoterapi ilaçlarını kullanırken ilacın yan etkilerine de maruz kalmadım. Hollanda ve daha birçok ülkede tedavi maçlı kullanımı yasal olan kenevir yağının tedavime ve iyileşmeme kesinlikle katkı sağladığına inanıyorum. Kesinlikle üretiminin ülkemizde de, şehrimizde de gerçekleştirilmesi ve koruyucu olarak kullanılmasından yanayım. Çok şükür o kadar iyiyim ki, artık hastalıktan vücudumda eser kalmadı. Yine de tedbiren arada bir kenevir yağını kullanıyorum. “
Kenevirin çetene adı verilen tohumlarında % 28- 35 oranında omega 3-6 yağ asitleri bulunur. İçerdiği yüksek linoleik asiti nedeniyle kolesterol dostu yemeklik yağ olarak da değerlendirilen kenevirin etken maddelerden “Delta – 9- Tetrahidrocannabinol”den Nabilon ticari ismiyle üretilen ilaç, kanserli hastalara kemoterapi uygulamasında durdurulamayan kusma ve bulantıları önleyici olarak %90 başarı ile kullanıldığı bilinmektedir.
Recep Ali Aksoylu
HABERE YORUM YAZIN
- Laz Uşağına Şaka Yaparsan Şakalanırsın
- Ardeşen'de Minik Yüreklerden Büyüklere Örnek
- Aslışen'den Doğa Yürüyüşü Yapanlara Çığ Uyarısı
- 96 Yaşındaki Mustafa Dede'nin Sağlıklı Yaşam Sırrı
- Rize'de Müslüm Gürses'in Hayatından Esinlenip Üretiyor
- Rize'de VİCDANSIZLIK..! 5 Köpek Çöpte Ölü...
- Buz Gibi Suya Girip Kar Suyundan Çay İçtiler
- Rizeli'nin Buzağı İle Keyifli Yolculuğu