- Haberi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
Rize kitap günleri fuarında imza günü ve konferans için Rize’ye gelen, FETÖ Terör Örgütünün görünmeyen yüzünü Türk insanı ve kamuoyuna anlatıp, örgütün bilinmeyen bir çok karanlık noktasını aydınlatan Araştırmacı Yazar NEDİM ŞENER’le 15 Temmuz Hain Darbe girişimi ve Fetö Terör örgütü’nün bilinmeyenlerini konuştuk.
Nedim Şener; FETÖ'nün hala Türkiye'nin geleceği için en önemli tehlikelerden biri olduğunu ifade ederek, ancak örgütün organize bir şekilde darbe girişimi yapacak gücü olmadığını çünkü büyük gücünü 15 Temmuz darbe girişimi sırasında kaybettiğini belirtti.
Nedim Şener, FETÖ'nün, 2010'dan sonra mezun olup kıtalarına giren, bugün yüzbaşı, üsteğmen ve binbaşı rütbesinde görevlerde bulunan hala önemli sayıda elemanı olduğunu düşündüğünü aktararak, "Çünkü orada yeterince temizlik yapılmadı !
Askeriyenin yüzde 35’i temizlendi ,halen aktif durumda kripto’lar görev başında ! Bunu nasıl anlıyoruz? İtirafçılar sayesinde
Darbe girişiminde rol alan sözde sıkıyönetim emirlerinde ismi geçen tuğgeneral, tümgeneral ve amiraller onların kim olduğu deşifre oldu, o katmanda çok fazla etkinlikleri kalmadı." dedi.
"Asıl yaratmak istedikleri şey kaos"
Özellikle 24 Haziran seçimlerinden sonra FETÖ'nün iyice ümitsizliğe kapıldığını anlatan Şener, "FETÖ'nün bundan sonra bu tür suikastları olabilir. Bu bir siyasetçi olabilir, devlet başkanları olabilir, FETÖ ile mücadele eden hukuk adamları, gazeteciler olabilir. Herkese suikast yapabilirler. Ama asıl yaratmak istedikleri şey, kaos. Toplumsal bir kaos yaratmak için de yapabileceklerini düşündüğüm eylem, hiç akla getirmek istemem ama devlet adamlarına olursa onun yaratacağı kaos ortamından yararlanıp, tekrar bir girişimde bulunmak isteyebilirler. Sadece bu eylemin kendisi bile yeterince kaotik bir ortam yaratır ki bu, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili bir konudur. Dolayısıyla bu konuda hassasiyet en üst noktada tutulmalı." değerlendirmesinde bulundu.
"Türk halkı artık dostunu düşmanını çok iyi seçiyor"
Nedim Şener, 15 Temmuz darbe girişiminin "darbeye direniş" olarak dünyadaki bütün uluslara örnek olabilecek bir davranış olduğuna işaret ederek, "Yani demokrasinin eksiği olabilir, eleştirebilirsiniz, yeni bir şey önerebilirsiniz. Ama 15 Temmuz, demokrasinin ancak yine demokratik yollarla geliştirilebileceği, beğenilmeyen yönetimin demokratik yöntemlerle değiştirilebileceği ilkesinin toplum hafızasına çakıldığı bir tarih olmuştur." dedi.
15 temmuz sadece kağıt üzerinde kutlanacak bir olay değil, Milli mücadele kadar önemli bir hadisedir,Ülkemiz ‘e karşı tertiplenen bu işgal ve parçalama, Türk insanı’nın direnişiyle bastırılmıştır.
Şener, 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana iki yılın geçtiğini, dünyanın bu darbe girişiminin arkasında FETÖ olduğuna ikna olmadığını, hatta ABD'nin hala FETÖ'yü koruduğunu, FETÖ'yü asla suçlamadığını anlattı.
"24 Haziran'a çok umut bağlıyorlardı"
24 Haziran seçimlerinin, hem FETÖ'cülerin hem de başka ülkelerin çok yakından takip ettiği bir süreç olduğunu anlatan Şener, şunları kaydetti:
"Çok umut bağlıyorlardı. Muhalif kesim kazanırsa, aslında umut besliyorlardı, hatta bazı darbe davalarında sanık eski askerler savunmalarını 25 Haziran ve sonrasına bırakıyorlardı. Seçimin sonucuna göre ifade verecekleri belliydi.
Daha önce 'Bu darbe girişiminin arkasında FETÖ olduğuna ikna olmadık.' diyen Alman istihbarat kurumları, 'Evet, devleti ele geçirmeye çalışan bir örgüt.' tanımlaması yapmaya başlamışlardı. Amerika, özellikle somut delil istiyordu ki bu somut deliller aslında kendi ellerinde var. İşte Adil Öksüz bağlantısı, Kemal Batmaz'ın Amerika ziyareti sırasında Amerikan gümrük yetkilileri tarafından alınan ifadesinde Fetullah Gülen'i ziyarete gittiğine dair kendi ifadesi. O ifadenin buradaki mahkemeye gönderilmiş olması.
Onun dışında en son darbenin sivil imamlarından Hakan Çiçek ve Kemal Batmaz'ın telefonlarının dijital çözümleri yapıldı. Uluslararası yetkinliği olan kişiler tarafından hani itirazı mümkün olmayacak şekilde. Öyle FETÖ'cülerin yaptığı gibi sahte delil üretmek bağlamında değil. Herkesin tekrar tekrar incelemesi yapılsa aynı kayıtlara, aynı sonuçlara ulaşabileceği türden teknik raporlar yazıldı."
"İade etmezler diye düşünüyorum"
Bu raporlarda Hakan Çiçek'in darbe gecesi, darbenin erkene alınması nedeniyle bir an önce Fetullah Gülen'le temas kurmak istediği ve hatta "Namaz kılıyorsa, namazı da bozdurun." diye mesaj attığının artık belgelenmiş olduğunu belirten Şener, bu belgelerin de daha önceki belgelerle beraber şu anda Amerikan makamlarının elinde olduğunu aktardı.
Suçluların iadesi anlaşması gereği, bir kişi hakkında yargılanması için yeterli şüphe olmasının, o kişinin iadesini gerektirdiğini belirten Şener, şöyle devam etti:
"Ama Amerikan makamları onu iade etmiyor. Şimdi bunun bir nedeni var. O da şu; FETÖ uzun yıllardan beri Amerikan istihbarat kuruluşlarının denetiminde olan bir örgüt. Bütün bu delillere rağmen Amerika'nın Fetullah Gülen'i iade edeceğine dair benim bir öngörüm yok. Çünkü kendilerinin ajanı olan bir örgütün liderini, iade etmezler diye düşünüyorum. CIA tarafından yeşil kart alması sağlanmış. FBI'ın ve CIA'in koruması altında orada yaşayan bir insanı ben kolay kolay iade edeceklerini düşünmüyorum. Önemli olan Amerika'nın Avrupa'nın ne yaptığı, ne düşündüğü değil, Türk halkının nerede durduğudur."
Uzun yıllardır FETÖ'nün bir cemaat, tarikat değil, bir örgüt olduğunu anlatmaya çalıştığını aktaran Şener, "O günlerde kendimi oldukça yalnız hissederken, meslektaşlarım dahil olmak üzere birçok kişi 'Bunlarla uğraşma, başına bela olurlar.' derken, bugün topyekun FETÖ'yle mücadele ediyoruz. Bu benim için çok kıymetli ve değerini bilemem gereken bir hazine. Onların bir parçası olmak, gerçekten hayatımın en büyük onuru." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin asıl yaşadığı tehlike..."
Nedim Şener, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Salih Zeki Çolak'ın darbe gecesi yanında bulunan koruma müdür yardımcısı Yüzbaşı Burak Akın'ın o gece iki bacağından yaralandığını ve kahraman ilan edildiğini, gazilik unvanı verildiğini, madalya takıldığını hatırlattı.
Darbe girişiminden 1,5 yıl sonra yapılan bir operasyonda Burak Akın'ın FETÖ'cü olduğunu itiraf etmek zorunda kaldığını belirten Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dikkati çekmeye çalıştığım şey şu; Salih Zeki Çolak'ın yanında olan o kahraman kişi, aslında bir hainmiş. Biz bunu bilmiyoruz, kendi itiraf ettiği zaman öğreniyoruz. Peki bu hain 2017'nin Aralık ayında kimin yanındaydı? Şu anki Genelkurmay Başkanı, o dönem Kara Kuvvetleri Komutanı olan Orgeneral Yaşar Güler'in. Hatta Salih Zeki Çolak, Yaşar Güler'e takdim ederken Burak Akın'ı 'Benim sana emanetim.' diyor. Yani hala darbede o gece derdest edilmiş bir komutan, Burak Akın'dan asla şüphelenmiyor ve daha sonra göreve gelen Orgeneral Yaşar Güler'e emaneten veriyor. Peki ne yapar Burak Akın? Koruma müdür yardımcısı olarak Yaşar Güler nereye giderse yanında gider. Özel Kuvvetler personeli. Toplantılara girer. En yakındaki insandır yani. Aynı arabadadır, konuşmaları dinler. Sonunda ne çıkıyor karşımıza? FETÖ'cü olduğu ortaya çıkıyor. İşte asıl tehlike bu. Bunun arkasından aynı operasyon kapsamında, Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın koruma astsubayı da FETÖ'cü olduğunu itiraf etmek zorunda kalıyor. Türkiye'nin asıl yaşadığı tehlike bu."
"Örgüt hala bugün Türkiye'nin içinde var"
Gazeteci Nedim Şener, 2018'in Şubatı'nda hala örgütün kurmay subay düzeyinde hangi hazırlıkları yaptığını, hangi kurmay subayların eğitim aldığını ve onlarla nasıl temas kurulacağını ve kaçacaksa kimlerin nerelere kaçacağına dair hazırlık dokümanlarını "Kahraman Hainler" kitabında aktardığını anlatarak, "Bunu da yazmamın nedeni, örgüt hala bugün Türkiye'nin içinde var, hala birtakım hazırlıklar yapıyorlar ve bu tehlike çok da yakınımızda. Kahraman hainler; yani bizim kahraman zannettiğimiz insanlar, hain çıkabiliyor." dedi.
Şener, "FETÖ'cüler devlete sızdı" söylemlerine ilişkin, "FETÖ'cüler devlete sızmadı, zaten devlet oldular. Savcı, polis, hatta Adil Öksüz'ün peşinde koşan timin başındaki polis de FETÖ'cü, Adil Öksüz'ün savcının itirazına rağmen tahliye edip, kaçmasına sebep olan da FETÖ'cü. Onun kaçmasına yardımcı olan gazeteci de FETÖ'cü, tutuklu bugün. Dolayısıyla her yerde çok etkililer." diye konuştu.
Şener: 15 Temmuz hain darbe sonrası Askeriye'nin %35'i temizlenirken,başta Yargı,Emmiyet ve Kamu'da ciddî oranda kripto FETÖ Terör örgütü mensupları halen konumlarını muhafaza ediyorlar !
Danıştay’ın vermiş olduğu ‘Andımız’ kararı bu kriptolar'ın bir versiyonudur diyerek bu kanlı örgütün hala aktif olduğuna dikkat çekti.
Osman KÖSEOĞLU
HABERE YORUM YAZIN
- Rize'de 5 İlçede Kaymakamlar Değişti... İşte Yeni Kaymakamlar...
- CHP Rize İl Başkanlığı'ndan TESLİM OLMAYACAĞIZ Açıklaması
- Teşekkür Ziyaretlerime Rize ve Konya İle Başlayacağım
- Rize'de Sağlıkçıların Sorunları İvedilikle Çözülmelidir
- Rize Eski Milletvekili Mustafa Nazikoğlu İçin TBMM’de Tören
- Ardeşen'i Üzen Haber... Emir Kardeşimiz Hayata Tutunamadı
- Rize Ziraat Odalarından Açıklama... Çaykur Asla Özelleşmemeli
- Ardeşen TSO'dan Daha İyi Hizmet İçin Yeni Çalışma