- Haberi Paylaş
- Facebook'ta Paylaş
- Twitter'da Paylaş
Çoğu işimizde olduğu gibi hekimlerin ve sağlık çalışanlarının problemlerinde de çözüme hizmet etmeyen bir restleşme mevcut. Sağlıklı bir şekilde konuşamadığımız sorunları nasıl çözebiliriz. İnadına yaparım, inadına yaptırmam siyasetinde yeterince boğulmadık mı?
Hekimler ve sağlık çalışanları ne istiyor dinledik mi?
-Öncelikle sağlıkta şiddet yasasının çıkmasını istiyorlar
-36 saat kesintisiz çalışmamayı istiyorlar
-Muayene sürelerinin makul olmasını istiyorlar
-Ek ücretlerin emekliliğe yansıtılmasını istiyorlar
-Performans sisteminin adaletli olmasını istiyorlar
Allah aşkına bu isteklerin hangisinde problem var. Sağlık çalışanlarının huzurlu olmadığı bir ortamda halkın yeterli sağlık hizmeti alması mümkün değildir. Hekimlere ve sağlık çalışanlarına değer vermek demek, millete değer vermek demektir.
34 saattir uyumamış bir doktor sizinle yeterince ilgilenemez.
Hasta başına 3-4 dakika ayırarak size yeterli sağlık hizmeti sunamaz.
Sürekli şiddet görme tehdidi altında sizinle sağlıklı bir iletişim kuramaz.
Bir veteriner bir ineğe yarım saat ayırıyor ama bir hekim bir hastaya 3-4 dakikadan fazla ayıramıyor. Hastalarımız daha iyi hizmeti, sağlık çalışanlarımız daha iyi şartları hak ediyor.
Bir yandan artan iş yükü altında ezilen sağlık çalışanları, bir yandan atama bekleyen sağlık çalışanları.
Artan döviz kuru ile hastanelerin ekonomik olarak zor duruma düşmesinin, bütçenin sorumsuzca harcanmasının sorumlusu ne hastalar ne de sağlık çalışanlarıdır.
Bu sorunları restleşerek, “inadına” çözebilir misiniz?
Bugün cerrahi branşlarda asistan yetişmiyor. Yarın ameliyat olmak için cerrah bulamayabiliriz.
İntörnler TUS değil Almanca çalışıyor.
Bu meseleleri gerçekten yurtdışından doktor getirmekle ya da daha çok üniversite açmakla çözeceğini düşünen varsa siyaseten tükenmiştir.
Ne yazık ki son yıllarda alıştığımız bir tutum.
Bir avuç zengine, malum müteahhitlere, ayrıcalıklı bir kesime ayrılan bütçe, sağlıkçılara, atamalara ayrılsaydı sorunlarımızın çoğu çözülürdü. Ne yazık ki güçlülere karşı haklıları savunarak güçlenen iktidar, güçlendikçe eleştirdiklerine benzedi. Halktan uzaklaştı. Kendi zenginini kendi seçkinlerini oluşturdu. Ve bu zenginleri, seçkinleri, bu ışıltılı hayatı, halka, sağlıkçıya emekliye eğitimciye öğrenciye esnafa işçiye yani millete tercih etti.
Deva Partisi Rize Merkez İlçe Başkanı
Muhammed Avcı
HABERE YORUM YAZIN
- Ocaklı: Halka Değil, Sermayeye Bütçe!
- Rize Milletvekili Av. Harun Mertoğlu TBMM Konuştu
- AK Parti: Açılışa Katılanlar Disipline Sevk Edildi
- Keşke O Açılış Olmasaydı! Şiddetin Her Yönüne Karşıyız!
- Yağışlar Sonrası Güneş Açtı, Çayda 4. Sürgün Gözüktü
- Bakana Fiyat Farkı Soruldu: Canına Okuruz
- Rize Artvin Havalimanı'ndan Neden Yok..?
- Kesinlikle Türkiye ve Çin, Rize'de Bir İş Birliği Yapabiliriz