Yavuz Sütlüoğlu Yazıyor... Çaykur'daki Yerleşik Düzen...

2.BÖLÜM

Peki kim bu yerleşik düzen?

Yerleşik düzeni temsil eden üst düzey makamlar. Genel Müdür Yardımcılığı makamı, Daire Başkanlığı makamı, Hukuk Müşavirliği vb. makamlar.

Bunlarla işbirliği içerisinde olan bazı yurtiçi ve yurtdışı bayiler ile ortakları. Burada sistemsel bir durumdan bahsediyorum. Mevzuatlara değişmez ayet muamelesi yapanlara sözüm.

Siz bir Çay firması olacaksınız ıhlamur gibi, ada çayı gibi soğuk çay gibi ürünleri üretebilmek için, ürettirebilmek için Ana Statünüzde değişikliği 2013 yılında yapabileceksiniz.

Bütün yerleşik düzen o dönemde bu değişikliğe karşı çıkmış, Sayın  Genel Müdür İmdat SÜTLÜOĞLU’nun baskısı ve uğraşları ile ancak Ana Statüde değişikliğe gidilebilmişti.

Sn. Genel Müdür bu değişiklik için Mecliste, bakanlıklarda zorlanmadı. Mevcut yerleşik düzen bir takım mevzuatları bahane ederek sürekli direndi.  İmdat bey sürekli kurumum ileri gitmesi için öneriler ve talimatlar getiriyor bu yerleşik düzende ona direniyordu.

Bakın size bir şey söyleyeyim. Sn. Ekrem Yüce’nin son döneminde ve ÇAYKUR’dan ayrıldığı zaman Çaykur Genel Müdürlüğü koridorlarında şu iki iddia konuşuluyor idi!!

1)      Çaykur bayilerine hayali satış yaptı

2)      Bayilere % 25 ila % 30 arasında değişen primler veriliyor.

O zaman tamamen gerçeğe aykırı olan bu iddiaları ortaya atanlar ile bugün ortada bilerek kötü niyetle bir takım iddiaları dolaştıranlar aynı kişiler. 

Kendi yerleşik düzenlerini sürdürmek için iftira atmaktan, yalan yanlış bilgi vermekten, kamuoyunu yanlış ve yanlı yönlendirmekten asla çekinmeyen kişiler.

Sizde yönetim kademesinde idiniz? Sizde yerleşik düzende sayılmıyor musunuz?

Ben yerleşik düzenle mücadele eden adamım. Yerleşik düzeni karşısına alan adamım. Yerleşik düzende yer alanların makamları belli. Ben ne Daire başkanlığı makamındayım ne Genel Müdür Yardımcılığı ne de Hukuk Müşavirliği ya da benzeri bir makamdayım.

Yerleşik düzende yer alsa idim bugün yerleşik düzen ve onun uzantıları ile beraber olurdum. Siz o denli dedikoduyu iftirayı neden ürettiklerini zannediyorsunuz. Ben Yerleşik düzene çomak sokan adamım.  Yerleşik düzenlerini devam ettirmek isteyenler tıpkı “Cambaza bak cambaza hikâyesinde olduğu gibi tüm dikkati başka yerde toplamaya, kamuoyunu yanıltmaya çalışıyorlar.

Çaykur Pazarlama ve Satış alanında pazarlama kitaplarına giren başarılar elde etti. Marka inşa etti. Bunu bu yerleşik düzenle mi yapacaksınız. Bu yerleşik düzen her şeye karşı diyorum bunu iddia ediyorum elbette ki bildiklerim var ve bildiklerime dayanarak konuşuyorum.

Sn. Cumhurbaşkanımız yıllarca bu ülkede bürokratik oligarşi ile mücadele etmedi mi?  Hem de en alasından mücadele etti. ÇAYKUR’DAKİ BU YERLEŞİK DÜZENDE BÜROKRATİK OLİGARŞİNİN TA KENDİSİ!!!

Bende bu bürokratik oligarşi ile onlardan nemalananlarla mücadele ediyorum,  cevap hakkımı kullanıyorum. Burada entresan olan bu bürokratik oligarşinin birde dışarıda uzantıları olması. Dışardaki uzantılarla işbirliği içerisinde olması. Sırası gelince o uzantıları da açıklayacağım.

Genel Müdürlük makamı da yerleşik düzene dahil mi?

Genel Müdürlük Makamı bana göre yerleşik düzen değil siyasi düzendir. Sonuçta Genel Müdürlük gibi, Valilik gibi, Müsteşarlık gibi makamlar üst düzey siyasi yerlerdir.  Benim yerleşik düzenden kastım hiçbir şekilde Genel Müdürlük Makamını kapsamamaktadır.

İmdat Beyle akraba olduğunuz için mi Genel Müdürü yerleşik düzene dahil etmiyorsunuz?

İmdat bey siyasidir siyasi bir kişiliktir. Siyaset bürokratik oligarşiye karşıdır yani yerleşik düzene karşıdır. Dolayısı ile İmdat Bey ile yerleşik düzen burada birbirinden tamamen farklıdır. Tabi yerel düzeyde siyaset kendi yerleşik düzenini kurmak istiyorsa o ayrı. Bu konunun ayrıca konuşulmasında fayda vardır.

Bunun dışında size şunu söyleyeyim akrabalık ayrıdır iş ayrıdır. Biz burada iş konuşuyoruz. Ben sistemsel bir tespitte bulunuyorum. Bu yerleşik düzen anlayışı burada olduğu sürece firma ileri gitmekte çok zorlanır diyorum. Firmanın sistemsel değişikliğe ihtiyacı var diyorum. Bu sistemin farklı bir sonucundan bahsedeyim size;

Çaykur’da çalışanlar mutlu değil!!

Özellikle son dönemde hiç değil !!! Bakın çalışanların mutlu olmaması bir firma için çok önemli bir sorundur.

Çaykur gibi bir kurum sayısal hedefler dışında önüne şu iki hedefi de koymalıdır.

1)      Çalışan memnuniyeti ve Çalışan mutluluğu en yukarda olan firma olma hedefi

2)      Üniversiteden yeni mezun ya da iş hayatına yeni başlayacak olanların en çok çalışmak isteyeceği firma olma hedefi

Bu hedefi dile getirdiğinizde yerleşik düzen size;  sadece “ ama mevzuat diye başlayıp devam eden bir cümle kurar. Ya da böyle bir şey de mi vardı diye yüzünüze kendine has üslubu ile bakar!! 

Size bir örnek vereyim. İç denetim uzmanlığı ile ilgili bir eğitim programı açılıyor. Sonrasında İç denetim uzmanı olabilmek için bu programa katılmış olma şartı var. Çaykur’dan kaç kişi bu eğitim programına müracaat ediyor !!!  Nasıl oluyor da sadece bu müracaat eden kişilerin haberi oluyor !!! Neden bunun ile ilgili yazışma Kurumun tamamına yapılmıyor. Bu yazışmayı kurumun tamamına yapmak kimlerin sorumluluğunda idi ?  Ve sonra bu adaletsizlik nasıl durduruluyor?  Burada bu sorulara verilecek cevaplar sizi yerleşik düzene, uzantılarına ve yerleşik düzene kimlerin karşı olduğuna götürecektir.

YAZININ İLK BÖLÜMÜ İÇİN TIKLAYIN