TBMM'de Çayı ve Sorunlarını Rizeli Milletvekilleri Tartıştı
Gençlik ve Spor eski Bakanı AK Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak ile CHP'nin Rizeli İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu TBMM'de çay ve sorunlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
CHP Grubunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin “Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler” kısmında yer alan, çay üretimi ve satışında yaşanan sorunların araştırılarak yaşandığı iddia edilen mağduriyetlerin giderilmesi için gerekli önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilmiş olan Meclis araştırması önergesi TBMM’de tartışıldı.
CHP Grup Başkan Vekili Manisa Milletvekili Özgür Özel tarafından verilen önergeye ilişkin Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu bir konuşma yaptı.
BEKAROĞLU: “RİZE MİLLETVEKİLLERİ ÇAY HAKKINDA KONUŞMUYOR”
Çayın sorunlarına ilişkin TBMM’ye verdikleri soru önergeleri içinbazı milletvekillerine teşekkür eden Bekaroğlu “Öncelikle bazı milletvekili arkadaşlara teşekkür etmek istiyorum. Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya’ya, Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’a, İzmir Milletvekili Murat Çepni’ye ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’ya, çayla ilgili, çay konusunda göstermiş oldukları duyarlılıkları, verdikleri soru önergeleri ve araştırma önergeleri dolayısıyla teşekkür ediyorum. Bunların arasında hiçbir tane Rize milletvekili yok. Rize milletvekilleri çayla ilgili ne yapıyorlar, biraz sonra anlatırlar.” Dedi.
OSMAN AŞKIN BAK’TAN MEHMET BEKAROĞLU’NA CEVAP
Bekaroğlu’nun konuşmasının bu esnasında AK Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak “Her şeyi yapıyoruz, merak etmeyin, buradayız, sahadayız.” Diye cevap verdi.
BEKAROĞLU: “ÜRETİCİ ÇAYINI SATAMIYOR”
CHP’nin Rizeli İstanbul Milletvekili Bekaroğlu “Doğu Karadeniz Bölgesinde başta Rize olmak üzere Artvin, Trabzon ve Giresun’da çay tarımı yapılıyor ve bugünlerde ikinci sürgün çay toplanmaktadır. Birinci sürgünde olduğu gibi, şimdi de çay üreticisinin çok ciddi sıkıntıları var. “Çay” dediğimiz zaman, tabii, tarafları var. Sadece çay üreticisinden ibaret değil ve her kesimin, her tarafların kendine özgü sıkıntıları var. Çay üreticisinin yanında, çay işletmecileri var, ÇAYKUR ve özel çay işletmecileri. Çay tüketicileri var, bütün Türkiye çay tüketicisi. Bir de yarıcılar var yani çay üreticileri iki kısımdır; bir, mal sahipleri, bir de yarıcılar var ve çay işçileri var, çoğu Gürcistan vatandaşı olan çay işçileri. Çok ciddi problem var bölgede değerli arkadaşlarım. Yaklaşık 1 milyon insan çaydan geçiniyor, başka herhangi bir gelir kaynağı yok ve her gün bölgede çayla geçim zorlaşmaktadır, sıkıntı yaşanmaktadır ve bölge hâlâ azalmış olmakla beraber göç veren bir bölge. Bakın, çok ciddi problemler var ama en büyük problem, çay üreticisi “Ben çayımı satamıyorum, çayımı istediğim fiyatta satamıyorum. Devlet bana çay ekim izni vermişti, çay ektim. Artık o topraklarda çaydan başka bir şey ekilmiyor çünkü yetmiş seneden beri kimyasal gübre kullanılıyor ve o toprak toprak olmaktan çıkmıştır, başka hiçbir şey yapamam. Bugün çayı kaldırsam on sene oraya hiçbir şey ekemem ama bana verdiği sözü tutmuyor, geçinebileceğim kadar para kazanamıyorum. Niye kazanamıyorum? Çünkü devlet görevini yapmıyor diyor.” Şeklinde konuştu.
BEKAROĞLU: “ÇAY ÜRETİCİLERİ DEVLET ELİYLE SÖMÜRÜLÜYOR”
Çayda özel sektöre ilkesel olarak karşı çıkmadıklarını ifade eden Bekaroğlu “Çay daha önceden devlet tekelinde işleniyordu ama 1983 yılından başlayarak özel sektör de çay işletme işine girdi ve o günden bugüne özel sektörle ilgili çok ciddi sıkıntıları var bölgedeki çay üreticilerinin. Niye sıkıntıları var? Herkesi suçlamıyoruz, özel sektöre de ilkesel olarak karşı çıkmıyoruz ama istismar yapılıyor, çay üreticileri devlet eliyle sömürülüyor. Nasıl oluyor? ÇAYKUR’un kendi resmî sitesinde günlük 9.100 ton çay işletme kapasitesi olduğu söyleniyor. Genel Kurulda bir milletvekili bunun 9.500 ton olduğunu ifade etmişti ama ÇAYKUR sezon geldiği zaman maalesef kota ve kontenjanla, kota dediğimiz şey dekar başına birinci sürgünde 500 kilogram dedi, kontenjan da günlük 50 kilogramla başlıyor, bir gün sonra 30’a, bir gün sonra 15’e, bir gün sonra da 10 kilograma indiriyor. Böyle olunca da çay yaprağı orada durmuyor, koparacaksınız, kopardığınız gün de teslim edeceksiniz, yoksa bozuluyor. Teslim edemediği, ÇAYKUR’a satamadığından dolayı gidiyor özel sektöre satıyor.” İfadelerini kullandı.
BEKAROĞLU: “ÖZEL SEKTÖR 1 TL 80 KURUŞTAN ÇAY ALIYOR”
AK Parti’nin çayın ve çaycının problemlerini konuşmak için çaba sarf etmediğini savunan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu “Özel sektör ne yapıyor? Özel sektör maalesef 3 lira 10 kuruş, 3 lira 3 kuruş olan çayı gidiyor 1,80’e kadar indiriyor ve alıyor. Üreticinin başka çaresi yok. Oysa eğer ÇAYKUR gerçekten sözünde dursa ve dekarından 500 kilogram çay alsaydı 45 gün devam etmiş kampanya 390 bin ton çay alacaktı. Kapasitesi oranında çay alsaydı 420 bin ton çay alacaktı, öyle olunca da özel sektör fabrikasını çalıştırmak için gerçek fiyatıyla yaş çay alacak ve işletecekti. Burada devlet eliyle ciddi bir sömürü vardır. Çayın daha başka çok ciddi problemleri var, bölgenin ciddi problemleri var, bunlar konuşulabilir, tartışılabilir. Bunun ortadan kaldırılması için bu işin araştırılması gerekiyor. Bu kürsüden defalarca çayın ve çaycının problemlerini konuştuk, araştırma önergeleri verdik, bu konuyu araştıralım, nedir, bütün tarafların sorunlarını masaya yatıralım dedik ama iktidar partisi hiçbir zaman yaklaşmadı.” Dedi.
BEKAROĞLU: “AÇ GÖZLÜ ÖZEL SEKTÖR DEVLETLE İŞBİRLİĞİ YAPARAK BÖLGE İNSANINI SÖMÜRÜYOR”
Bekaroğlu, “ÇAYKUR normal bir şekilde çalışacak, devlet kuruluşu, vatandaşın kuruluşu olarak çalışacak, taban fiyatı uygulayacaksınız. Diyeceksiniz ki: “Çayı şu paranın altında asla ve asla kimse alamaz.” Bu bir seçenektir. İkinci seçenek ve çok daha önemlisi doğru olan belki ÇAYKUR’un verdiği fiyattan da daha yüksek fiyattan satabilir, o zaman ÇAYKUR kendi günlük işletme kapasitesini tam kullanacak, 9.100 ton çay işleyecek, bu çayı alacak, böyle olunca da özel sektör fabrikasını işletmek için gidecek yaş çayı fiyatıyla alacak, belki de fiyatından fazla alacak. Evet, ÇAYKUR’un, şu anda çaycının en temel problemi bölgede açgözlü özel sektör devlet ve devlet görevlileriyle iş birliği yaparak bölge insanını sömürmektedir. Bakın, en temel problem bu. Eskiden tekel vardı, devlet tekeli, şimdi özel sektör dediğimiz 10 tane firmadır. 150 tane firma vardı, bunların tamamını batırdılar, 10 tane firmadır, alıyorlar, ucuza işliyorlar, ondan sonra bir kısmı da gidiyor kaçak çayla harmanlıyor ve satıyor, milleti sömürüyor, 1 milyon insanı geçiminden mahrum ediyor. Bu önergeyi destekleyin, hep beraber konuşalım ve hep beraber tedbirleri alalım.” Açıklamasında bulundu.
BAK: “ÖZEL SEKTÖR 2017’DE TABAN FİYATIN ÜZERİNDE ÇAY ALMIŞTIR”
CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu’nun ardından AK Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak konuştu. Bak, konuşmasında “Konuşmacı, Rize milletvekillerinin önergeye imza atmadığını ifade etti. Rize milletvekillerinin ve bölge milletvekillerinin -iktidar partisindekilerin- birinci gündemi çaydır. Çayla ilgili olarak her yıl Tarım Bakanımız Rize’ye gelir, fiyatı açıklar; orada ticaret borsasıyla, ticaret odasıyla toplantı yapar, üreticilerle toplantı yapar. Biz Tarım Bakanlığında en az 3-4 defa toplantı yaparız, çayın geliştirilmesiyle ilgili toplantılar yaparız. Şunu da hatırlatmak isterim: Çay daha önce tarlada kalıyordu, denize dökülüyordu, şimdi çay üreticisi çayını sattığı zaman bir ay sonra hesabına parası yatıyor, budama parası yatıyor. ÇAYKUR şu anda yatırımlarına devam ediyor; 6 bin tondan 9 bin tona çıkmıştır. Yeni fabrikalar yapılmaktadır, paketleme fabrikası yapılmıştır. ÇAYKUR bu sektörü regüle etmektedir. Özel sektör de 2017 yılında taban fiyatın üzerinde çay almıştır. Dolayışla bizim talebimiz: Üreticilerimiz çay toplama işini iki-üç günde değil, çay aile tarımı olduğu için bir sürece yayması lazım. ÇAYKUR bu konuda uyarılarda bulunuyor. Üreticimiz bunları takip ederse hiç kimsenin mağdur olmayacağı bir ortama gideriz.” Dedi.
Bekaroğlu ile Bak arasında daha sonra karşılıklı konuşmalar geçti. O konuşmalarda şu ifadeler kullanıldı.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) – Sayın Bak herhâlde Rize’ye gelmiyor.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Geçen hafta cuma günü oradaydım, yarın da oradayım.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) – Bakın, çay 3 lira 3 kuruşla değil, ortalama 1,90’la satıldı. Denize dökülmesi, çürümesi milattan önceydi, milattan önce, bunu unutmayalım. Rize’nin ve çayla geçinen Artvin’in o Arhavi, Hopa, Borçka ilçeleri ve Trabzon’un da çayla geçinen ilçelerinin nüfusları azalmaktadır. Organik çayla ilgili söyledikleri, baştan doğruydu ama şu anda organik çayla ilgili geri adımlar atılmıştır, vazgeçilmektedir organik çay ve organik gübreden.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Efendim, ismimi zikrederek benim bölgede bulunmadığımı ifade etti. Tutanaklara geçmesi için söylüyorum: Geçen hafta cuma günü oradaydım, yarın da orada olacağım.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) – Yani çayla geçinmiyorsun demek istedim.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Ben de çay üreticisiyim, çay koçanım var, ailem çay tarımı yapıyor dolayısıyla 2,5 yaprak çay toplamış birisiyim.
ATİLA SERTEL (İzmir) – İstanbul’da geziyorsun ama Osman Aşkın Bak.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Dolayısıyla kendisine, bir milletvekiline bu şekilde söylemesini yakıştıramadım ama kendisi gelmiyor, kendisi İstanbul milletvekili. Rize milletvekilleri olmadığı için böyle konuşuyorlar.
BAŞKAN – Sayın Bak, çayın denize dökülmesinin de milattan önce olduğunu ifade ettiği için zaten aranızda bayağı bir jenerasyon farkı var.
OSMAN AŞKIN BAK (Rize) – Doğru, doğru. Teşekkür ederim.
Haber: www.sondakikarize.com