Rize'nin Karizmasını Çizen İlçe Hangisi ?
Siyaset her zaman hayatımızın içinde, sanki yaşamımızın bir parçası. Aktif olarak siyasetin içinde olmasak da, okuyoruz, izliyoruz, takip ediyoruz.
RİZE’NİN KARİZMASINI ÇİZEN İLÇESİ FINDIKLI…
Siyaset her zaman hayatımızın içinde, sanki yaşamımızın bir parçası. Aktif olarak siyasetin içinde olmasak da, okuyoruz, izliyoruz, takip ediyoruz. Türkiye genelinde ciddi bir değişim olduğunu son seçimlerde milletçe gördük. Bu değişimin izlerini gözlemlediğim Rize’nin Fındıklı ilçesinden değişim sürecine mihmandarlık yapan ve iki dönemdir Fındıklı CHP İlçe Başkanlığını yürüten Kadirhan Kadıoğlu ile değişim sürecini ve Fındıklı’yı konuştuk.
Memleketim olmasından dolayı geçmişten beri takip ederim Fındıklı’yı. Her sürece, bağlı olduğu İlden farklı bir duruşu var. Siyasete, sosyal yaşama, geleneklere, doğaya kısaca dünyaya karşı farklı bir bakışı var.
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın memleketi olan Rize, Fındıklı ilçesi hariç, AKP siyasette var olduğu tarihten itibaren AKP’nin kalesi konumunda siyaset yaptı. Sadece Fındıklı ilçesi 2017 referandumunda “HAYIR” dedi. Ve son seçimlerde 25 yılın ardından CHP’nden Belediye Başkanı çıkardı...
NE OLACAK BU MEMLEKETİN HALİ…
Fındıklı CHP İlçe Başkanı Kadirhan Kadıoğlu ile biraz sohbet ettik. Kadıoğlu atadan babadan Fındıklılı. 1969 doğumlu, Lise Mezunu. Şu an evli ve üç çocuk babası.
On yıldır siyasetin içinde olduğunu söyleyen Kadirhan Kadıoğlu; Fındıklı Spor Kulübü Başkanı olarak siyasete başladığını söylerken; “ Aslında spor ve siyaset bir arada yürütülmemesi gereken iki ayrı alan. Maalesef ülkemizde siyaset, sanatın da sporun da iliklerine kadar işlemiş durumda.” diye de ekliyor.
Bizim memlekette iki kişi bir araya gelince “Ne olacak bu memleketin hali “ diye cümlelerle başlar ya sohbetler. İşte tam da bu sohbetlerin yapıldığı Fındıklı Spor Lokali’nin işletmecisi.
A.ÖZBULUT: Siyasete ne zaman başladınız? Aktif olarak siyaset yapmaktaki amacınız nedir?
K.KADIOĞLU: Babam, Demokrat Parti kökenli ve Anavatan Partisi’nin ilk ilçe başkanıydı. Fakat amcalarım sol gelenekten geliyor. Babam çok baskın bir karakterdi. Çocukları ve kardeşleri üzerinde saygı çerçevesinde hâkimiyet kuruyordu. Aslında siyasetin içinde büyüdüm diyebilirim.
Babamı kaybettikten sonra zor günler geçirdim. Çok güçlü bir babanın çocuğu olarak havada asılı kaldığımı sanmıştım. Fabrikada işçi olarak çalışıyordum. İşçilerle ilgili sorunlarla ilgilenmek için işçi temsilcisi olmak istemiştim. O sıralar profesyonel
sendikacı olan bir büyüğüm izin vermemişti. Sanırım siyasetin içinde olma isteği içimden bir yerden beni dürtüyordu.
A.ÖZBULUT: Siyasetin içinde var olma ve yerelde en tepeye gelme süreci nasıl gelişti?
K.KADIOĞLU: Fındıklı Spor Kulübü Başkanı olduğum dönemde Esnaf Odası Başkanlığına aday oldum. Seçime girerken dönemin CHP ilçe başkanına, Esnaf Odası Seçimlerine siyaseti sokmadan başarmak istediğimi söyledim. Güçlü bir çoğunlukla seçimi kazandım.
Sekiz yıl Esnaf Odası başkanlığı yaptım. Bu dönemde ne ben ne de çalışma arkadaşlarım hiç huzur hakkı almadık. Tamamen gönüllülük felsefesiyle yürüttük ve Rize ilinde borçsuz, hatta kasada artıya geçerek süreci doldurduk.
BEN ISRARLA SORUMLULUK ALMAK İSTİYORDUM…
A.ÖZBULUT: Esnaf Odası Başkanlığı yaparken CHP ilçe örgütü içerisinde nasıl yer aldınız?
K.KADIOĞLU: Görünür de etik değil ama bunu yaptım. Esnaf odası başkanı iken CHP örgütüne girdim. Siyaseten tecrübeli olmamama rağmen ilçe sekreteri oldum. Aday oylaması yapılırken ısrarla kendimi aday gösterdim, sorumluluk almak istiyordum. Tecrübesiz olmamdan dolayı İlçe Başkanımız Oktay Büyüklü önce uygun bulmadı. Her “Kim aday olmak istiyor?” sorusu sorulduğun da elimi kaldırıp katkıda bulunmak, sorumluluk almak istediğimi ifade ettim. Başkandan defalarca uyarı almama rağmen ısrarla el kaldırmam Yönetim Kurulu üyelerini güldürmüştü. Burası Karadeniz, biliyorsunuz yaşadığımız her anı karikatürize edebiliriz. Sonuçta kahkahalar arasında seçilip İlçe sekreteri oldum.
İlçe Sekreteri olduktan sonra kendimi CHP’ne adadım diyebilirim. Çünkü yanlış giden bir şeyler vardı. Neden 2.parti olduğumuzu sorgulamak zorundaydık. Ne yapabiliriz, Toplumcu Belediyecilik, sivil inisiyatifle nasıl yürütürüz noktasında sadece çalışıyordum. Ayrıca, İlçe başkanımı ve yönetim kurulu üyelerini de ikna etmek için de çalışıyordum.
Fındıklıda siyasetin tek parti etrafında olmayacağı hususuna dikkat çekmek istiyordum. Partililer benden illallah etmişlerdi neredeyse.
A.ÖZBULUT: CHP İlçe Başkanı olmanız da sizin ısrarcılığınız sonucunda mı gerçekleşti?
K.KADIOĞLU: Yaklaşık altı yılımı ilçe sekreteri olarak geçirdim. Bu arada birkaç kez genel merkezden ilçe başkanlığı değişiklikleri yapmak istediler. Bana teklif de geldi. Fakat ben kabul etmedim.
İlçe başkanımız görevi bırakmak istediği zaman bana görevi devralmamı teklif ettiğinde, ben de ona karşı teklifle gittim. Teklifim yönetim Kurulunun tamamen değişmesi üzerine idi. Zordur çalışma arkadaşlarınıza, hele senden daha tecrübeli iseler “Bırakın beni kendi prensiplerimle yürüyeceğim” demek.
Bence, CHP’nin Fındıklı’da büyük bir yenileşmeye değişime ihtiyacı vardı. Bu teklifimi kabul ettiler. Aday oldum ve birlikte çalışmak istediğim kadın bir adayla yarıştım. Seçimden ben farkla kazanarak çıktım ve Fındıklı CHP ilçe Başkanı oldum.
A.ÖZBULUT: Fındıklı’da siyaset yapmanın farklılıkları nelerdir? Diğer partilerle ilişkilerinizi nasıl yürütüyorsunuz?
K.KADIOĞLU: Siyaset zor bir alan, özellikle CHP de siyaset yapmak çok zor. Sadece Fındıklı’da değil ülke genelinde de zor. Sadece CHP ile yerel ya da genel siyaset yapamayız. Benim amacım CHP’ni Fındıklı siyasetinin Amiral gemisi haline getirmekti ve bu gün bunu başardığımızı düşünüyorum.
Mecliste gurubu olan siyasi partilerle sık sık bir araya geliriz. Biz beraber büyüdük, çamurda top oynardık, çay tohumu toplardık, beraber dereye girdik, mil oynadık, türkülerimizi söyledik, kol kola girip horon oynadık. Biz hepimiz Fındıklı’ya hizmet etmek için çalışıyoruz.
Aslında üzüldüğüm bir konu var. Diğer partililerle muhalefetteyken birlikteydik. Şimdi yerel iktidar olduk birlikte değiliz. Memleket hepimizin, aynı amaca hizmet ediyoruz. Yine birlikte yol alabiliriz diye düşünüyorum.
A.ÖZBULUT: İlçe Başkanı olduktan sonra CHP’ni istediğiniz noktaya getirebildiniz mi?
K.KADIOĞLU: Yeni ekibimizi oluşturduktan sonra, ilk çalışmalarımız 2017 referandumuna yönelik oldu. CHP programına uygun olarak kendi bildirgelerimizi oluşturduk. Çünkü her şeyi genel merkezden beklersen, prosedürler hızlı hareket etmeni engeller maalesef. Bizim vaktimiz yoktu. Bu ilçe “HAYIR” çıkarmalıydı. Ekip olarak her yeri gezdik, her bir bireyle iletişime geçtik. Neden “evet “ ya da neden “hayır “ olmalı hususunu tek tek anlattık. Böylece referandum sonucunda ilçenin oyları hayır hanesinde çoğunluk gösterdi. Uzun bir aradan sonra Cumhurbaşkanının memleketi olan Fındıklı, Rize’nin karizmasını ilk o zaman çizdi.
SİYASET İDDİASI OLANLARIN İŞİDİR…
A.ÖZBULUT: 25 yıl sonra CHP tekrar belediye başkanlığını aldı? 25 yıl neden seçilemedi? Şimdi değişen etkenler nelerdir?
K.KADIOĞLU: Geçmiş süreci düşünürsek Anavatan partisini göz ardı edemeyiz. O dönem yine Rizeli bir Genel Başkan vardı sahnede. AKP için de Genel Başkanın Rizeli olması vatandaşı etkiledi doğal olarak.
Hiçbir zaman kirli siyaset yapmadık. Ne ben ne de ilçe örgütüm. Her zaman birlikte neleri yapabiliriz noktasını konuştuk. Bir önceki dönemde kafa kafayaydık mecliste AKP ile. Dörder tane meclis üyelerimiz vardı. Fakat CHP hep dışarda bırakıldı.
Siyaset iddiası olanların işidir. İddialı geldik. Siyasetçi ben demeyecek biz diyecek. Her köyün bir temsilcisi vardır partide. Kendi köyünün insanını tanıyacak, köyünün meselelerini bilecek, gündeme getirecek. Ben hangi köye gidiyorsam benim temsilcim bilecek orda olduğumu, niçin geldiğimi. Kadirhan Kadıoğlu tek başına ne yapabilir ki…
İmece bizim geleneğimiz. Yönetim kurulumuz, üyelerimiz, gençlik kollarımız, kadın kollarımız bir bütünüz. Başarı birlik olmaktan gelir. Planlamamızı bu doğrultuda yaptık. Fındıklı halkına bıkmadan usanmadan Sosyal Demokrat Belediyeciliği anlattık. Değişime, yenilenmeye, güncellenmeye hazırdılar. Bize inandılar, güvendiler. Hep birlikte kazandık. Şimdi hep birlikte Fındıklı’yı yönetiyoruz. Ben hala yerel siyasette yapılması gerekenler üzerine, çok çalışıyorum, okuyorum, araştırıyorum.
A.ÖZBULUT: Gençlik kolları başkanınız yakın zamanda istifa ettiğini açıkladı. Fındıklı CHP İlçe örgütü yapısında, gençlere ve kadınlara verdiğiniz yerin derecesi nedir?
K.KADIOĞLU: CHP’nin gençleşmesini çok istiyorum. Gençler pek fazla ilgi göstermiyor siyasete. Bizim genç dinamik beyinlere ihtiyacımız var. Gençlik kolları başkanımız Efekan Bekiroğlu örnek oldu gençlere, bu işin çıtasını yükseltti aslında. Şimdi yaş sınırından dolayı istifa etti. Fakat CHP’nin içindeki varlığı devam ediyor.
Seçimden bir gün önce İstanbul’dan gençlerimiz geldi ve hep birlikte “Çocuklar inanın inanın çocuklar, güzel günler göreceğiz güneşli günler…” diye şarkı söyleyerek yürüdüler caddede. O anı görmeniz isterdim. O zaman anladım kazanacağımızı. Gençleri çok önemsiyorum. Siyaseten daha temiz olacaklarını düşünüyorum.
Seçim sürecinde CHP Kadın Kolları Başkanımız Fatma Acar, kadınlarımızın siyasetteki varlığının önemini hem bize hem de kadınlarımıza kanıtlamıştır.
Kadınlarımız güçlüdür, çalışkandır adaletlidir bizim. Kendi haklarını korumak, çocuklarının haklarını korumak ile ilgili gereğini yapacak güçtedir. Fakat nedense kadınlarımız yeterince ilgilenmiyorlar siyasetle. Benim eşim istiyor aslında ama bir aileden bir kurban yeter diyorum.
Biz son seçimde gençlerimiz kadınlarımız ile birlikte Rize’nin karizmasını ikinci defa çizdik.
SİYASET BAŞKA BİRŞEY BELEDİYECİLİK BAŞKA…
A.ÖZBULUT: CHP İlçe örgütü çalışmaları sayesinde 25 yıl sonra seçimi kazandınız? Çok uzun zaman olmadı fakat Programınız gereği söz verdiğiniz projelerden gerçekleştirebildiğiniz var mı?
K.KADIOĞLU: Belediye Başkanı bizim tüzel kimliğimizi temsil ediyor. Halkı tam anlamıyla memnun etmek biraz zor. İnsan ilişkilerinde farklı anlaşmazlıklar olabiliyor.
Belediye Başkanlı’ğının çöpü alması almaması, çalışanların görevlerini yerine getirip getirmemesi, şehir temizliği, kısaca belediye hizmetleri zaten görev tanımında var olan işler. Olmazsa olmaz. Bu işlerin particilikle alakası yok. Fakat Belediye Başkanlığının toplumsal belediyecilik hizmetleri bambaşka bir konu. İşte bunlar CHP ilçe yönetiminin projeleri; Çocuk Meclisi, Gençlik Meclisi, Kadın Meclisi, Engelli Meclisi, Şoför esnafı meclisi, Muhtar meclisi ve bunların üzerinde Fındıklı Halk Meclisi oluşturuldu. Söz konusu meclislerin hepsinden temsilcilerin oluşturduğu ve hepsinin üzerinde bir meclis. Bizim amacımız Fındıklı halkıyla birlikte belediyecilik yapmak.
En büyük projemiz bu meclis yapılarıydı. Siyaset başka bir şey Belediyecilik başka. Siyaset sokakta, belediye hizmette olmalı. Biz zaten kendi programımıza uygun adayı, yani Ercüment Şahin Çervatoğlu’nu Başkan adayı gösterdik. İlçe halkı da ne istediğinin farkındaydı. Sonuç olarak ortak aklı egemen kılan bir adayı seçtik ve birlikte yolumuza devam ediyoruz…
Yeşil Altın Gümüş Deniz Festival’i çok büyük bir olaydı. Yüzlerce gönüllü ile çalıştık. Görsel, sanatsal, düşünsel, sporsal etkinlikler yapıldı. Belediyeden bir kuruş çıkmadan bunu başardık.
CHP Sanata kültüre değer veren bir parti. Fındıklı da film festivali yapılıyor. İlk kuruculardan biri benim. Devam edecek. Önümüzdeki yıl Aydın Boysan Edebiyat Günleri yapılacak. Aydın Boysan Fındıklının önemli bir değeridir. AKP yerel iktidarken bu konuyu gündeme getirmiştim. Fakat uygun bulmadılar. Neden olduğunu siz düşünün…
Kooperatifçilik üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Kreş ve etüt merkezi için başvurumuzu yaptık. Taş Mektebi istiyoruz. Taş mektep zaten seçimlerden önce Başkanımız Çervatoğlu’nun sonuçlandırdığı kendi projesiydi.
Muhtarlar derneği ve taziye evi için girişimde bulunduk. Çocuklara yönelik müzik atölyesi hazırlıyoruz.
Atıl halde olan bir sokak yenilendi. Sanat sokağı olarak hizmete açıldı.
Şehrin içinde eski bir yapılanma var, İmarsız iskânsız binalar mevcut. O bölgeyi sosyal bir alan, geniş bir şehir meydanı haline getireceğiz. Bu aslında benim fikrim, eski AKP’li belediye başkanı Adnan Özbalaban’a sunmuştum. Fakat değerlendirilmedi. Şimdi CHPli başkanımız Ercüment Şahin Çervatoğlu bu konuyla ilgili çalışmalara başladı. Bayağı da yol aldı.
NEDEN DERELERİMİZE ORMANLARIMIZA SALDIRIYORLAR…
A.ÖZBULUT: Fındıklının sorunları nelerdir? CHP olarak bu sorunlara yaklaşımınızı değerlendirebilir misiniz?
K.KADIOĞLU: Siyasi anlamda sivil insiyatiflerle birlikte bölgemizin tarım alanları ve turizm ile ilgili hem sorunlarımız hem de çözüme yönelik projelerimiz var. Kadın kooperatifleri üzerine çalışmalarımız var. Çay konusunda tekelciliğe mahkûm kaldık. Üretimi topraktan pazara markete ulaştıran tüm aşamaları biz neden yapamayalım.
Fındıklı’ya HES’nin girmesini istemiyoruz. Bu konuda sonuna kadar mücadele edeceğiz. Fındıklı Dereleri Koruma Platformu oluşturduk. Bu platformla birlikte siyasi kirliliğe izin vermeden mücadele ediyoruz. HES’ne karşı duruşumuz sadece CHP’li olarak değil, MHP’lisi AKP’lisi, İYİ partilisi, mecliste gurubu olmayan diğer siyasi partilerin ilçe örgütleri, Sivil Toplum Kuruluşları ve tabiki ilçe halkı. Biz hep birlikte mücadele ediyoruz.
Fındıklı dereleri ile ilgili biz dersimizi çalışıyoruz. Mühendisler, avukatlar, çevrecilerden, yayınlardan, benzer durumları araştırarak, öğrenerek aydınlanıyoruz. Bu çerçevede mücadele ediyoruz. Devlet de gelsin bizi alternatif enerjiler konusunda aydınlatsın, biz de ikna olalım ortak bir sonuca varalım. Doğamızın dengesini bozmayacak, vatandaşın geçmişten taşıdığını geleceğe aktarmasına engel olmayacak bir proje sunsunlar. Neden derelerimize saldırıyorlar, neden ormanlarımıza saldırıyorlar gelsinler anlatsınlar.
Biz provekatif eylemlere izin vermiyoruz. Bölge insanın hepsinin aynı noktadan bakmasını bekleyemeyiz. Derelerimizin korunması kapsamında ilk süreçlerde çok ciddi sorunlar yaşadık. İnsanları satın aldılar, güvenlik güçleri ile karşı karşıya geldik, birbirimize taş attık sopalarla kovalandık… Bunlar ilk süreçte oldu maalesef, fakat şu an direnişimizin güzel bir ahlakı var. Provokasyon yok, hepimiz aynı hislerle HES’nin karşısındayız. Biz toprağımızı derelerimizi seviyoruz. En iyisi olsun istiyoruz. Çocuklarımıza bırakacağımız doğal kaynakların olduğu gibi aktarılmasına yardımcı olmalıyız.
A.OZBULUT: İlçenin sorunlarını çözmek ile alakalı görüşleriniz nelerdir?
K.KADIOĞLU: Sivil insiyatifin çok önemli olduğunu düşünüyorum. STK’nda rantabl insanların bulunması taraftarıyım. Bu nedenle Ziraat Odasını çok önemsiyorum. Tarıma uğraşıyorsan herhangi bir köyün kullandığı tarım konusu hakkındaki en bilgili insanı temsilci olmalı.
İşçi sınıfından gelen bir birikimim var. Fırın bölümünde çalışıyordum. Sonra beni fırından aldılar çay alım merkezine atadılar. Önce kantarcı olarak, sonra Eksper olarak çalıştım. Çay bitkisi nedir, üretimi, satışı, pazarlaması hakkında her şeyi yerinde öğrendim. Bu konuda elimden geleni yapmak istiyorum. Fındıklının tek meselesi tarım değil. Fındıklının birçok sorunu var. Ekonomik ve toplumsal sorunlarla ilgili çalışmalarımız devam ediyor.
A.ÖZBULUT: Dünyaya hangi pencereden bakıyorsunuz?
K.KADIOĞLU: Siyaseti sol sağ diye tanımlamıyorum. Siyaset proje üretme ve uygulama sanatıdır. Yerel siyasete ciddi önem veriyorum. Sanata kültüre geleneklere değer veriyorum. Geçmişe sahip çıkıp geleceğe ilimle irfanla yürümemiz gerektiğini düşünüyorum. Benim İlçe başkanı olmam yazıktır günahtır. Avukat yok mühendis yok, muhasebeci yok. Neden daha nitelikli olmasın İlçe yönetimi. Ben işçi kökenliyim yönetim kurulu üyelerinin de benden farkı yok.
Daha sosyal daha aktif olmalıyız. Bölgenin kaynaklarına saygılı davranmalıyız. Bazen öfkeleniyorum. Neden bizim olanı bizden aldılar diye. Eski sahil yolu vardı, yürürken dalgalar vururdu. Sevgilimizle arkadaşlarımızla yürürdük. Aşıklar yolu da derdik. Gençliğimizin psikiyatri merkeziydi. Şimdi yok. Dalgalarımızı bile çaldılar…
İnançlarımızı kullandılar. Kuranı kerim en büyük sosyalizmdir aslında. Bizim din adamlarımız neden bizleri sevmezler. Bize öğretsin ama Kuran’da yazdığı gibi öğretsin. Oku diye başlıyor Kuran-ı Kerim. Köylere gitsin vatandaşı ilimle aydınlatsın.
ÖYLE BİR ŞEY OLURSA DEVRİM OLUR…
A.ÖZBULUT: Siyaset sizi mutlu ediyor mu? Sizin yaptığınız siyaset Fındıklı halkını mutlu ediyor mu?
K.KADIOĞLU: Siyaset beni çok mutlu ediyor. Fakat kızım ve eşim pek memnun değil. Çünkü onlara ayırdığım vakit azalıyor. Mücadele ruhumu annemden almışım. Bizim annelerimiz sırtında sepetiyle arazide çocuk doğurup büyüttüler. Zorluklar var, olacak da fakat ben mücadele ederken de mutlu olacağımı biliyorum.
A.ÖZBULUT: Bundan sonraki çalışmalarınızda hedefleriniz nelerdir? Genel Merkeze söz sahibi Fındıklılı bir temsilci gidebilir mi?
K.KADIOĞLU: : Öyle bir şey olursa Devrim olur… Fakat bu tamamen hayal olur. Gerçi ben hayallerin gerçek olabilirliğine inananlardanım.
Kendi iç demokrasimizi yapılandırıyoruz. Değişecek. Kongre var yakında. Yönetim değişimi olacak. Kadın kolları, gençlik kolları, değişim içerisine gireceğiz. Belediye başkanımız bizim partimizin seçilmiş başkanıdır. Birlikte koordineli olarak yürüteceğiz. Fındıklı kongreden sonra bir sonraki seçim için çalışmalarına başlayacak. Ulaşamadığımız bir insan bile kalmamalı.
İlk etapta hedefimiz genel merkezde bir Rize’linin temsilcisi olması hususunda. Siz ısrarla bana Fındıklılı diyorsunuz. Keşke sizin gördüğünüz yerden görülse. Siyaset bambaşka bir şey. Farklı dengeler var. Bir kere anormal bir yarış var. Bu yarışta, ekonomik, sosyolojik ve felsefi kaynakların sonucuna göre adaylar belli oluyor. Siyasetin içinde dönenleri görseniz keşke.
Türkiye’de siyaset yapmak zor diyor Kadirhan Kadıoğlu. Siyasi anlamda iki defa Rize’nin karizmasını çizmiş, AKP ‘nin yolunu kesmiş Fındıklı CHP İlçe Başkanı. Derelerine, köylerine, denizine sahip çıkarken arkasına koca yürekli bir orduyu almış. “Ben tek başıma ne yapabilirim ?” sorusunu kendine defalarca sorarken bile hiç yalnız değilmiş aslında. İlçe halkı ve ekibi ile birlikte inancı, kararlılığı ve amaçları doğrultusunda yürümeye devam edeceğini hissettiriyordu samimi sohbetimizde. Yeni kongrede ve yeni projelerinde başarılar diliyorum...
AYSER öZBULUT