Rize'de Siyaset Yapmanın Avantajını Kullanalım
Özellikle 1980 darbesi sonunda vatandaşların siyasete karsı duymuş oldukları duyarsızlık hat safhaya ulaştı.
Özellikle 1980 darbesi sonunda vatandaşların siyasete karsı duymuş oldukları duyarsızlık hat safhaya ulaştı.
Vatandaşlar 1980 sonrası siyasetten öyle soğutuldu veya korkutuldu ki siyaset tam bir öcü olarak gösterildi. Kişiler fikir ve düşüncelerini bırakın geniş kitlelere aktarmayı otoriter veya totoriter rejimlerde olan aile içinde bile siyasetten konuşulmasından korkutuldu.
Özellikle ebeveynlerin "aman siyasete bulaşma, aman oğlum başına bir iş gelir” sözü meşhur olmuş. Ailelerin dillerine pelesenk olmuştu. Sanki siyasete bulaşanlar, siyasetle aktif ilgilenenler bir gün ya zindanlara atılacak, ya da iktidar tarafından hedefe koyulacak gibi topluma aksettirildi. Binlerce gencimizin 1980 öncesi ne uğruna olduğunu bilmeden bu ülkede hayatını kaybetmesi ise bu korkuya adeta benzin döktü. Aslında bu konu çok su götürür ama biz kısa bir şekilde şimdilik noktayı koyalım.
"Siyaset veya Politika” devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış. Siyaset kelimesi Arapça seyis (At Bakıcısı) kelimesinden türemiştir. Bu sadece bir bakış, çok farklı yaklaşımlarda tanımlamalarda da bulmak mümkün.
Günümüzde siyasete duyulan korku yavaş yavaş azalmaktadır. Bizler her ne kadar kendimizi siyasetten uzak tutmaya çalışıyor olsak bile sonuçta siyasetten kaçmak kesinlikle mümkün olmuyor. Hepimiz bizlere tanınan demokrasinin gereği olan sandık başına gidip geleceğimizi şekillendireceğine inandığımız siyasi partilere oy vermiyor muyuz? İşte aslında siyasetin merkezinde aslında sen varsın yani insan var.
Siyasetle ilgilenmek siyasete aktif olarak katılmak şeklinde yorumlanmamalı. Zaten eğer bizler yarınımızı düşünüyorsak, çocuklarımızı düşünüyorsak ve oy kullanıyorsak siyasete ilgi duymak zorunda değil miyiz? TV’lerden, sosyal medyalardan, gazetelerden iletişim organlarından takip ettiklerimiz ve yorumladığımız kadarı ile siyasete hepimiz bulaşmış değil miyiz? Asgari ücret belirlenirken, sağlık, sosyal politikalar belirlenirken kendi kendimize bile konuşup siyaset yapmıyor muyuz? Tabi ki yapıyoruz, kim ne derse desin ne kadar kaçarsa kaçsın hepimiz tam bir siyasetçiyiz.
Bizlerin sorunlarını dile getirecek olan, Devletin kurumlarının sağlıklı bir şekilde işleyip işlemediğini kontrol eden, kendi bölgesinde ki yatırımların rantabl olup olmadığını analiz eden, ülke genelindeki pastadan kendi bölgesi için büyük bir dilim kapmayı bilen idareciler ve yöneticiler yaşamış oldukları bölgeye en büyük fayda sağlayanlardır.
Siyasete belki aktif olarak katılmaya biliriz; ancak siyasete aktif olarak katılacakları biz belirlemiyor muyuz, işte asıl unsur olan ve temsili Demokrasi denilen de bu değil mi? Sizler görev başına getirdiğiniz isimlerin tüm başarı ve başarısızlıklarının ortağı sayılıyorsunuz. Sizler kimi istiyorsanız o mevkileri onlar temsil ediyor onun için siyasetten uzak durmamalıyız. Tam aksine siyaseten göreve aday olan isimleri belirlerken kriterlerle sınamalıyız. Sizin belirlemiş olduğunuz kriterlere sahip olan isimler sizleri temsil etsin, eğer özgür bağımsız bir şekilde makamlara oturacak isimleri belirlerseniz inanın yarın vicdanınız rahat olacaktır.
Şunu hiç bir zaman unutmamak gerekmektedir. Sizler yerelde teşkilat olarak rantabl, insan odaklı projeleri gündeme getirmezseniz bunun sorumlusu Merkezi Hükümet değil, yani Cumhurbaşkanı değil siz olacaksınız Rize sevdalısı, Rize için canını feda edebilecek bir Cumhurbaşkanının memleketinde bugün dahi bazı ilçelerde farklı sorunlar gündeme geliyor ve yatırımlar istenildiği şekilde olmuyorsa ilçenizi yıllar öncesi ile kıyaslıyor ve hiçbir değişiklik olmadığını görüyorsanız bunun sorumlusu Ankara değil ilçe teşkilatların vurdumduymazlığıdır.
Özellikle Rizeli olmak beraberinde farklı bir sorumluluk getiriyor. Sayın Cumhurbaşkanının memleketinde siyaset yapmanın hem avantajları hem de dezavantajları vardır.
1- Güçlü bir lider neredeyse ceketimi assam kazanırım psikolojisi
2- Güçlü liderin arkasına sığınmış teşkilat yapıları
3- Güçlü liderin gücünü kendi gücü sanıp insanlara tepeden bakılması
4- Nasıl olsa insanlar oy veriyor deyip merkeze vatandaş yerine rantçıların alınması
5- Yönetimler oluşturulurken akraba dost ilişkilerin ön plana çıkartılması
6- Yönetimlere alınacak kişilerin yarın birilerinin emir askeri olacak şekilde belirlenmesi
7- Mensup olduğu siyasi partinin fikir ve ideolojisini tam olarak kavrayamamış ve karşısındakine aktarma noktasın da eksiklikleri olan, gereksiz özgüvenleri olanların aynaya bakmaması
İşte bunlar Sayın Cumhurbaşkanının arkasına sığınıp yapılan yanlışlıklardır.
Peki doğrular
1- Liyakat esas alınmalı
2- Parti içi seçimlerin demokratik yapılması sağlanmalı
3- STK’ları karar alma mekanizmasının içine alıp sorumluluk paylaşılmalı
4- Çok sağlam Arge birimi oluşturulup konunun uzmanları tarafından ilçenin önünü açabilecek projeler gerçekleştirilmeli
5- Kapalı kapılar ardında parti içindeki tüm olumsuzlukları haykırabilecek donanımlı yönetim kurulları oluşturulmalı
6- Yönetimler kişilerin şahsi geleceğini düşünerek değil Ardeşen’i düşünecek kadrolardan oluşturulmalı
7- Yönetimdeki her ferdin ilçesi için masaya vurabilecek öz güveni olmalı
8- Yönetimde ki her ferdin kendi ilçesi için, Ankara da her kapıyı çalıp, masaya vurabilecek ve cumhurbaşkanının önünde ilçesini savunabilecek seviyede olması gerekir
9- Bölünmeye değil, ocu bucu değil, isimleri ön planda tutan değil, ötekileştirmeyi değil ortak payda olan Ardeşen’de buluşan kadroları oluşturalım
Yukarıda yazdıklarımın hepsini unutabilirsiniz; ancak unutulmaması gereken en önemli konu…
YÖNETIMDE BULUNAN HER FERT CUMHURBAŞKANIMIZIN RİZELİ OLMA AVANTAJINI KULLANARAK, YATIRIMLAR İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPABİLECEK İRADEYE SAHIP OLMALI
BU YÖNETİMLERİ, BU KOLTUKLARI, GELECEGİMİZI ŞEKİLLENDİRECEK OLAN HER SİYASİ PARTİNİN İLÇE BELDE VB TESKILAT YAPILARINI OLUŞTURACAK KUDRETE SAHİP OLAN GÜÇ SİZİN GÜCÜNÜZ, İLÇENİZİN GELECEGİ SİZİN ELİNİZDE
GELİN HEP BİRLİKTE, İKTİDAR VE MUHALEFET TEŞKİLATLARININ ARDEŞENİ GELECEGE TAŞIYABİLECEK KADROLARDAN OLUŞMASINI SAĞLAYALIM. HER SİYASİ YAKLAŞIM BU İLÇENİN GÜZELLİĞİDİR (MALUM PARTİ HARİÇ)
Turgay TERZİBAŞ