Osman Yazıcı'nın Kaleminden... Rize'ye Yakışmıyor
Yazılarımı takıp edenler biliyorlar. “Rize ve uyuşturucu” başlığı ile yazı kaleme almıştım.
Yazılarımı takıp edenler biliyorlar. “Rize ve uyuşturucu” başlığı ile yazı kaleme almıştım.
Herkes şaşırmıştı ve ”Rize’de neler oluyor?” demeye başlamıştı.
Rize’de güvenlik güçlerimiz uyuşturuculara göz açtırmıyor.
Polis ve jandarma olağanüstü gayret gösteriyor.
Bu konuda devlet kendisine düşeni fazlasıyla yapıyor.
Benim şaşırdığım konu başka..
Rizeli ve uyuşturucuyu yan yana düşünemiyorum. Ve çok üzülüyorum.
Bölge gazeteteleri’nde “Rize’de uyuşturucu operasyonu” başlıklı yazıları görünce şaşırıyorum.
Rize ve Rizeliye yakışıyor mu?
Polisiye tedbirleri ebetteki olacak.
Çünkü Rize’de çok başarılı bir Emniyet Müdürü ve ekibi var..
Bu konuda Rize Emniyet Müdürü ve Jandarma Alay komutanı ve ekiplerini kutluyorum.
Benim istediğim bu değil..
Polisiye tedbirleri olmadan, her Rizeli uyuşturucularla mücadele etmeli..
Bu kansızlara geçit vermemeli. Yapanları güvenlik güçlerine bildirmeli..
Rizeli kavga eder. Silah taşır ve sever.
Ama hiçbir Rizeli, dahası Karadenizli uyuşturucu kullanmaz, Satmaz. Sattırmaz.
Böyle olmak zorundadır.
Rizeli hemşerilerime yakıştıramıyorum.
Ebetteki bütün Rizelileri aynı şekilde değerlendirmiyorum.
Yüzde 95’i benim gibi düşünüyorlar.
Her Rizelinin birinci görevi şu olmalı.
Uyuşturucuları, polis ile işbirliği yapıp, onları aralarında barındıramamalı..
“Ben Rizeliyim” diyen herkesi göreve davet ediyorum..
Sonuç olarak bize her yer Karadeniz..
Türkiye’nin çimentosuyuz, çalışkan ve vatanperveriz.
Onurluyuz, gururluyuz, yardım severiz.
Dahası güzel insanlarız.
Memleketin en zor günlerinde bütün düşmanlar karşısında dimdik ayakta durarak;
Haksızlığa izin vermedik, Teröre asla karışmadık,
Uyuşturucuya bulaşmadık, yanlış işlere girmedik.
Devletimizi, bayrağımızı hep bildik. Saygıyı elden bırakmadık.
Hem dinimize bağlı, hem Cumhuriyetimize sevdalı kaldık
Demokrasiyi elden bırakmadan;
Hep lider, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı, Paşa, siyasetçi, bürokrat yetiştirdik.
Çocuklarımızın eğitimine önem verdik
Devletimizin bize verdiği hizmetlerle yetindik, eksiklerini kendimiz tamamlamaya çalıştık.
Bakabileceğimiz kadar çocuk yaptık..
Okul yakmadık, devlete karşı gelmedik
Hiçbir açılımın peşinden koşmadık, ayrıcalık istemedik.
Atatürk Cumhuriyetine gönülden bağlı kaldık
Çocuklarımızı asker ocağına davul- zurna ile gönderdik.
Vatan uğruna şehit düşenleri de hep birlikte uğurladık.
Hep böyle idik. Şimdi bize neler oluyor? İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bu konudaki talimatlarını ve hassasiyetlerini biliyoruz..
Vatandaşın telefonuna çıkmayan, insanları tepeden bakanları arada bir okuyuculara şikâyet ediyorum. Maden ve Petrol İşleri Genel müdürlüğü, Türkiye’nin en önemli kurumudur.
Bu kurumun başında, Cevdet Genç gibi üstün niteliklere sahip, başarılı bir Genel müdürü var. Genel müdür yardımcılarından Vedat Yanık, benim gibi Rizelidir.
Telefona çıkmamayı” Marifet”,” Toplantıdayım dedirtmeyi “Hüner “ sayıyor. Rizelilere şikâyet ediyorum. Başka bir yazımda ;daha önemli şikayetleri dile getireceğim..
Osman Yazıcı