Feretikonun Coğrafi Tescili Var, Kendisi?
Rize Bezi - Feretiko'nun Coğrafi İşaret Tescili Va Ama Rize'de Kenevir, İplik Üretimine Yeniden Başlanamadı.
Rize Bezi – Feretiko ile tüketici kimliğimin dışında tanışıklığım 20 yılı buluyor. O yılların ev tekstilinde Türkiye’nin en popüler markalarından Linda Tekstilin Genel Müdürü idim ve temin ettiğim atkısı kendir, çözgüsü pamuk olan örnek kumaşlardan aylar süren çalışma sonucu “Casa Mia” markalı çok özel bir koleksiyon hazırlattım. Hem şirketim pazarda ki bir fırsatı değerlendirecek, hem de memleketim Rize’den yüzbinlerce metre kumaş tedarik ederek ekonomisine katkıda bulunacaktım. Koleksiyonumuza hedef pazardan fevkalade güzel dönüşler aldıktan sonra seri imalatı programlama aşamasında Rize’de Rize Bezi – Feretiko üretilmediğini, dahası kenevir üretimi 1971’de büsbütün yasaklandığından ithal edilen ipliklerle Denizli ve Bursa’da üretilen kumaşların ülke genelinde farklı isimlerle, Rize’de de Rize Bezi – Feretiko adıyla satıldığını, kısmen de konfeksiyona dönüştüğünü öğrendim.
Azıcık istisnası vardı. Halk Eğitim Müdürlüğü marifetiyle Rize’de 2 binin üzerinde kadına dokuma öğretilmiş, birkaç kurs merkezinde de ithal iplikten feretiko dokunarak konfeksiyona, tekstile dönüştürülüyor.
O dönem vakıf olduğum bilgilerle Halk Eğitimin 2 binlerin başında “Rize Bezini Marka Yapacağız” tarzında ki yüksek volümlü hamasi nutuklarının taşıma suyla ve bu ölçekle beyhude olduğunu, kamu kaynaklarının da israf edildiğini o yıllarda defalarca dile getirmiş, yazmıştım.
ÇAY ÖNCESİNDE RİZENİN EN ÖNEMLİ ÜRÜNÜ İDİ
Feretiko’nun ana hammaddesi Kenevir, Çay öncesinde Rize ekonomisinin bel kemiği idi. Rizeli ürettiğinden tekstil, halat, çuval, yiyecek olarak hem kendisi kullanır, hem de ticaretini yapardı. Rivayete göre de en büyük alıcı da Devlet-i Aliyye idi.
1950’lerden sonra çaycılığın hızla gelişmesi ve bir tarım ürünü olarak fevkalade kazandırması, kenevire nazaran sağlıksız ama üretim maliyeti çok daha düşük petrokimya kökenli hammaddelerin pazara sunulmasıyla kenevir üretimi Rizeli için cazip olmaktan uzaklaştı. ABD’deki kenevir karşıtı güçlü lobilerin etkisiyle ABD yönetiminin baskısı sonucu Nihat Erim hükümeti de kenevir ekimine yasak getirince bu geleneksel ürünümüz, kültür mirasımız büsbütün unutulmaya terk edildi zaten.
2016 yılında 18 ilde koşullu kenevir üretimine yasal izin çıktı. Ancak izin koşulları çok ağır olmamasına rağmen ilimizde geçen yıla kadar kenevir ekimine ilgi duyan çiftçi aile olmadı. Üstelik çay eskisi kadar cazip olmadığından alternatif ürünlere yönelik arayışlarda sürerken kenevir ekimine ilgi duyulmamasının temelinde bir çok neden var. Geleneksel usulle liflerin ipliğe dönüştürülebileceği derelerin, su olanaklarının artık olmaması, tohum yetersizliği, kentlileşme, alternatif ürünlerin maliyet avantajları ilk aklıma gelenler.
9 Ocak’ta Sayın Cumhurbaşkanımızın kenevir seferberliği çağrısından sonra Rize’de bu yıl önceki yıl deneme üretimi izni alan aile dahil 15 dönüm kadar bir arazide kenevir ekimi yapıldı. Nitelikli tohum tedarik edilemediği için ekim yapılamaması, ekim talebinin yetersizliği, endüstriyel aşamaya geçilemediğinden liflerin nasıl değerlendirileceği bu yazımın konusu olmadığından yazımın başlığına dönmek istiyorum.
FERETİKOYA 2007’DE COĞRAFİ TESCİL ALINDI
Kenevir lifinden iplik üretimimiz sıfır düzeyinde, endüstriyel boyutta Rize Bezi -Feretiko üretimimiz yok ama bu hafta Ankara ATO Congresium Kongre ve Fuar Merkezi'nde gerçekleştirilen 2. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesinde görücüye çıkabilmişiz.
Kenevir ekimi yasaktı ama Rize Bezi - Feretiko için Rize Valiliğinin 2005’de müracaat edip 2007’de Coğrafi İşareti aldığını 3 Mart 2018’de Rize Valiliğinde İl Sosyal Etüt Ve Proje Müdürü Dr. Esra Alemdaroğlu’nun organize ettiği “Rize Bezi Feretiko Coğrafi - Menşei İşaret Tescili” konulu toplantıda öğrenmiştim. DOKA’dan ve Ankara’dan üst düzey bürokrat ve uzmanlarında katıldığı toplantıda dile getirdiğim hususu burada da tekrarlamak istiyorum.
Romanya’dan ithal edilen kendir ipliğinin Denizli’de kumaşa çevrilmiş halini “Rize bezi – Feretiko” olarak sahiplenip Rize adına coğrafi tescil almak ne derece mantıklıdır, Rize’ye kazancı ne olacaktır.
Sakın yanlış anlaşılmasın, yaklaşık 20 yıldır çay ’a alternatif değil ama ikincil ürün olarak kenevirin Rize’de ekiminin yeniden başlaması, desteklenmesi, modern işletmecilik normlarıyla global marka olabilmesi için mücadele veren olarak derdim üzüm yemek, Coğrafi İşaretimizin karşılığını ekonomik olarak da alalım istiyorum.
Coğrafi tescil bizim ama ipliği, kumaşı, konfeksiyonu da bize ait olsun ki, Romanyalıya, Denizliliye değil Rize ekonomisine, Rizeliye faydası olsun istiyorum.
GELELİM ÖZETLE COĞRAFİ İŞARETİN NE OLDUĞUNA;
Menşe Adı, Mahreç İşareti ve Geleneksel Ürün olarak üçe ayrılan Coğrafi işaret, temel olarak yöresel ürün adını ifade eder. Belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü gösteren işarettir.
Feretiko için alınan Coğrafi İşaretin “Mahreç İşareti” olduğunu toplantıda söylemişlerdi. Mahreç İşaretinde ürünün üretimi, işlenmesi ve diğer işlemlerinden en az birinin belirli coğrafi sınırlar içinde gerçekleşmesi zorunludur. Rize Bezi Feretiko için yorumlarsak; ekim olmadığından liften iplik üretimi yapılamıyor ama ithal edilen ipliklerden Halk Eğitim Kursları bünyesinde miktarı az olsa da kumaş – konfeksiyon üretiliyor. Prosedür açısından feretikoya mahreç coğrafi işareti tamam da, bu boyutun Rize ekonomisine, Rizeliye katkısı minimal düzeydedir. Tatminden uzaktır.
Esasen Rize’de yetişen kenevirin doğanın etkisiyle kendine has bir özelliğe sahip olması, ürünün “menşe işareti” alabileceğini de ortaya koymakta. Zira ekolojik nedenlerle üretimi, işlenmesi ve diğer işlemleri ile yöreye, alana ve bölgeye mahsus karakterdedir.
Henüz Coğrafi İşaret alınma aşamasında olan Rize Çayını da, Anzer Balını da bu kategoride değerlendirebiliriz.
COĞRAFİ İŞARET NEDEN ÖNEMLİ?
Coğrafi İşaretlerle dünyada yıllık 200 milyar doların üzerinde bir katma değer oluşturulduğu belirtilmekte. Coğrafi işaretler, kendi topraklarının ürünlerini bir markaya dönüştürmelerine katkı sağlayarak kırsal topluluklar için kültürel ve ticari anlamda “yeniden doğuş” anlamına geliyor. Zira coğrafi işaret tescili alan ürün, hem bölgeye özel oluşu hem de kalite standartlarının göz önünde bulundurulduğu anlamına gelir.
Bu da küresel pazarda giderek şiddetlenen rekabet ortamında alıcı bulabilmede, satışlardan daha yüksek getiri elde edebilmede “kaliteli markalar” geliştirmek suretiyle yörelerin kendi isimlerini korumasını, üretilen ürünlerine güven duyulmasını sağlar.
Ankara’da 2.si yapılan Zirve’nin temel amacı da; Türkiye coğrafyasına ait ürünlerin bir markaya dönüşmesine katkı sağlayarak ülkemizin coğrafi işaretli ürün potansiyelini harekete geçirmek ve bu yolla büyüyen uluslararası ticaretten yararlanmasına ve kırsal kalkınma hedeflerine ulaşmasına katkı sağlamak olarak belirtiliyor.
Türkiye’de 2500 civarında olduğu tahmin edilen Coğrafi İşaret alabilecek üründen 400 kadarı tescil sürecini tamamlamış. Rize’nin Rize Bezi (Feretiko) haricinde Coğrafi İşareti almış diğer ürünleri de; Çayeli Kuru Fasulye Yemeği, Rize Baston Ekmeği, Rize Simidi, Derepazarı Pidesi.
Önemsediğim iki notu ekleyerek yazımı tamamlayayım.
Hep kafama takılmıştır; lifi, ipliği, kumaşı Rize’de üretilmese de Rize adına Coğrafi İşareti alınmış Rize Bezi – Feretiko konusunda Rize dışında Halk Eğitimler dokuma kursu açıyor, defileler düzenliyor!
Temel ürünümüz çay. Alternatifi düşünülemez ama sıkıntıları da çok. Rize’mizde kararların alınmasında etkili, yetkili olanlarımız çay plantasyonlarının dışında ekilebilen keneviri ticari ve istihdam boyutu bir yana kültür mirası olarak da değerlendirerek bölgede ekimini, ürüne dönüştürülmesini desteklenecek politikalar geliştirilmeliler.
Çok mu şey istiyoruz Rize adına.
Recep Ali Aksoylu