Depresyon, Alzheimer Riskini Artırıyor
Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Aydan Tandoğan, uzun süreli depresyonun Alzheimer’ı tetiklediğini belirtti. Tandoğan, “Uzun süreli depresyonunuz varsa mutlaka tedavi ettirin” dedi.
Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Aydan Tandoğan, uzun süreli depresyonun Alzheimer’ı tetiklediğini belirtti. Tandoğan, “Uzun süreli depresyonunuz varsa mutlaka tedavi ettirin” dedi.
Türkiye'de yaklaşık 1 milyon demans hastası var. Bunların 600 bininin Alzheimer tipi demans hastası olduğu tahmin ediliyor. Alzheimer’ın orta-ileri yaş hastalığı olduğunu söyleyen Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Aydan Tandoğan, “65 ve üzeri 100 kişiden 8’inde olasılıkla bu hastalık ortaya çıkacak ve her 5 yılda bir olasılık artarak devam edecektir. Ancak hastalık 65 yaş altındaki yaş grubunda da görülebilmektedir. Özellikle genetik kökenli olanlarda 65 yaş altı başlangıç görüyoruz. Türkiye'de 65 yaş altı yaklaşık 30-40 bin demans hastası vardır. Alzheimer’ın kesin nedeni bilinmese de riskleri azaltmak mümkün. Özellikle uzun süreli depresyon, hastalığı tetikleyebilir. Sürekli yeni şeyler öğrenerek, sosyalleşerek ve sağlıklı beslenerek hastalıktan korunabilirsiniz” dedi.
UNUTKANLIK VARSA CİDDİYE ALIN
İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medical Park Florya Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Aydan Tandoğan, Alzheimer hastalığının henüz bilinmeyen bir nedenle; beyin hücrelerinin programlanandan daha erken ve hızlı bir şekilde kaybedilmesi olduğunu söyledi.
Yaş, geçmişte yaşanan depresyon, damar hastalıkları (kalp krizi, tansiyon yüksekliği, kolesterol yüksekliği gibi…), geçmişte ciddi kafa yaralanmaları, düşük eğitim düzeyi ve APOE4 geni taşıyıcılığının (genetik kökenli olanlarda) hastalığı tetiklediği düşünülmektedir.
Hücre ölümüyle birlikte beynin yavaş yavaş küçülmeye başladığını ve yeti kayıpları geliştiğini kaydeden Dr. Tandoğan, “Alzheimer hastalığında başlıca yeti kaybı bellek ile ilgilidir. En belirgin semptom unutkanlıktır. Alzheimer hastalığı giderek toplumda daha tanınır hale geldiği halde tanı sıklıkla gecikir. Bunun en önemli nedeni, ‘unutkanlığın yaşlılığın doğal bir parçası’ olduğunun düşünülmesidir. Bazen de unutkanlığın fark edilmesi zaman alır. Eski olayların iyi hatırlanıyor olması, belleğin iyi olduğu anlamına gelmez. Alzheimer hastalığının başlangıcında yeni bilgileri öğrenme, yakın zamanda olanları, söylenenleri akılda tutma yetisi bozulur. Ancak bellekte depolanmış eski bilgiler görece korunur. Zaman içerisinde yeniden eskiye doğru ilerleyen bir bellek kaybı süreci devam eder” dedi.
HASTALARIN RUH HALİ BİRDEN DEĞİŞEBİLİR
Alzheimer hastalığında ortalama yaşam süresinin 8-10 yıl olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Aydan Tandoğan, hastalığın belirtilerini şöyle sıraladı: “Bazı hastalarda hastalık çok yavaş ilerlerken bazılarında da kısmen daha hızlı ilerlemektedir. Hastalarda başlangıçta basit unutkanlıklar görülür. Soruları tekrar ederler, isim bulma güçlüğü yaşarlar, eşyaları koydukları yerleri unuturlar. Okuduklarını eskisi gibi hatırlayamazlar. Günlük hayatı planlamada sorunlar yaşarlar. Dikkatleri ve konsantrasyonları azalmıştır. Konuları anlamada güçlük çekerler. Sosyal açıdan içe çekilme, sosyal ilişkilerden giderek uzaklaşma ve okuma yazma güçlükleri başlar. Zaman ve mekânla ilgili karışıklık yaşarlar. Görsel algıda mesafe kestirmede sorunlar gelişir. Sağlıklı karar verebilme yetisi bozulur. Para kullanımında kendilerini zarara uğratabilirler. Ruhsal durumda değişkenlik, endişe, huzursuzluk ve depresif ruh hali gelişebilir. Şüphecilik, eşyalarım çalınıyor gibi kişileri yanlış yere suçlamalar görülebilir. Giderek unutkanlıkların dozu artarak yön yol şaşırma, günlük yaşam aktivitelerini tek başına sürdürememe (alışveriş, toplu taşıma kullanabilme, yemek yapma, yemek yeme, ilaçlarını düzenli kullanma, banyo v.b. gibi) ve en yakınlarını unutmaya dek giden bellek bozukluğu yerleşir.”
‘YENİ ŞEYLER ÖĞRENİN, SOSYAL OLUN, İYİ UYUYUN’
Herkesin nedeni ve tedavisi henüz belirlenmemiş olan bu hastalıktan korktuğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Tandoğan, hastalığın riskini azaltmak için şu önerilerde bulundu: “Diyabet, tansiyon ve kolesterol yüksekliği gibi sistemik hastalıkları ve kilo sorununuzu çözün. Akdeniz tipi diyetle beslenin. Az kırmızı et, balık, zeytinyağı, bol tahıl ve sebzeden zengin beslenme beyin ve damar sağlığı için uygundur. B12, folik asit, Omega 3 ve antioksidanlardan zengin beslenme bilişsel sağlığınızı korumada yardımcı olacaktır. Haftada en az üç gün 45 dakika yürüyüş yapın. Yapılan araştırmalar düzenli yürüyüşün uygun egzersizin bellek üzerine çok yararlı olduğunu gösteriyor. Sürekli yeni şeyler öğrenin. Yeni ilgi alanları yaratın, hatta yeni bir yabancı dil öğrenmeye çalışın. (örneğin yaşlıları gazeteyi tabletten okumaya özendirmek gibi). Hayattan kopmayın. Üretken olun, işlevselliğinizi, paylaşımcılığınızı sürdürün. Uzun süreli depresyonunuz varsa mutlaka tedavi ettirin, bunu aşmak için doktorunuza danışın. Daha sosyal olun. Kişisel ilişkilerinizi koruyun ve sürdürün. Hatta ilgi duyduğunuz bir konuda sosyal sorumluluk projelerinde görev alın. Sanatla, resim, müzikle ilgilenin ve yeni hobiler edinin. Seyahate çıkın, yeni yerler görün. Uykuya önem verin. Mutlaka yeterli süre uyuyun ve sabahları dinlenmiş kalkın. Uyku sağlıklı bir beyin için gerçekten çok önemli. D, E ve B12 vitamini düzeylerini ve tiroit fonksiyonlarınızı kontrol ettirin. Eksiklik varsa doktorunuza danışarak mutlaka düzeltilmesi yoluna gidin.”