Ahmet ÖZYANIK'tan Tunca Grup Yolu Değerlendirmesi
Yılan hikayesine dönen Ardeşen-Tunca karayolu projesi, Ulaştırma ve Altyapı bakanı sayın Abdulkadir URALOĞLU’nun Rize ziyaretinde yaptığı açıklama ile resmiyet kazanmış oldu.
TUNCA GRUP YOLU BÖLGE İÇİN YENİ BİR FIRSAT OLABİLİR
Yılan hikâyesine dönen Ardeşen-Tunca karayolu projesi, Ulaştırma ve Altyapı bakanı Sayın Abdulkadir URALOĞLU’nun Rize ziyaretinde yaptığı açıklama ile resmiyet kazanmış oldu.
Tunca yolu, 2021-2026 yatırım programında tanımlanan Ardeşen Pazar yol ayırımı Çamlıhemşin - Ayder Turizm yolu projesinin bir parçası haline gelmiştir.
Sayın Bakanın açıklamasına göre, proje 20211E04-171265 numaralı yatırım programı kapsamında yürütülecektir.
Gerek sayın bakan ve gerekse kararda ve projede emeği geçen herkese bölge insanı minnettardır.
Sayın Bakanın açıklamayı Rize “İl Koordinasyon Toplantısı’nda yapmış olması da projeye Rize’nin destek verdiğini göstermektedir.
Yapılacak çalışmalar ve teknik detay henüz açıklanmamış olmakla birlikte, Ardeşen - Ayder Turizm yolunun Yavuz Köyü köprüsüne kadar olan kısım aynı zamanda Ardeşen - Tunca yolu olarak değerlendirilecek, Yavuz köyü köprüsünden itibaren de Tunca istikametine yeni yol çalışması yapılacaktır.
Böylece, Ardeşen -Tunca yolu güzergâhı için bu güne kadar değişik seçenekler üzerinde durulmuş ise de Sayın Bakanın açıklaması ile tartışmalar da sona ermiş oldu.
Hayırlı uğurlu olsun.
Durak ve Tunca vadileri, Fırtına Vadisi’nde yürütülen turizm faaliyetleri için tamamlayıcı bir rota ve destinasyondur.
Bu açıdan projenin turizm yolu olarak yatırım programına eklenmesi de değerlidir.
Projenin hayata geçmesi ile birlikte, Yavuz Köyü köprüsü çevresi de yeni bir ticaret ve turizm merkezi olacaktır.
Gerek Çamlıhemşin ve Ayder’e gidecekler gerekse de Tunca bölgesine gidecekler ya da her iki turizm merkezinden gelecekler için bir buluşma ve dağılma noktası olacaktır.
Sayın bakanın son açıklaması ile Ardeşen Pazar yol ayırımı Çamlıhemşin - Ayder Turizm yolu projesi normal karayolu konseptinin aşan bir konuma gelmiştir.
Proje kapsamında bölgenin turizm eksenli planlanmasına, hatta ilave kamulaştırmalara ve kentsel dönüşüm projelerin de ihtiyaç duyulacaktır.
Proje ile Fırtına köprüsünden Yavuz köyü köprüsüne kadar (hatta daha da güneye kadar) olan yaklaşık 6 km’lik kesimde Fırtına Deresi’nin her iki yakasını da içine alarak projelendirilmesi en uygun çözüm olacaktır.
Fırtına vadisi dünya ölçeğinde bir doğa koruma alanı olduğu gibi, küresel ölçekte ses getirecek bir tasarım projesin hazırlanmak suretiyle fırtına vadisi girişi, turizmde de dünya markası olabilir.
Bu fırsatı değerlendirmek için Ardeşen Pazar yol ayırımı Çamlıhemşin - Ayder Turizm yolu projesi en uygun araçtır.
Zira dünyanın hiçbir yerinde havaalanına 15 dakika mesafede Fırtına vadisi gibi bir doğa turizmine elverişli alan mevcut değildir.
Sayın bakanın her iki turizm bölgesini tek bir proje ele alması hükümetin Fırtına vadisine ve bölgeye verdiği önemin de bir göstergesidir.
Kaldı ki sayın bakanın bölge insanı olması ve Karayolları Genel Müdürlüğü yapmış olmasının yanı sıra, bölge insanı olması da proje için bir şanstır.
Tunca yolunun gecikmesini fırsata dönüştürmek, başta Ardeşen olmak üzere bölgenin kalkınmasına çarpan etki oluşturması için alınması gereken birkaç tedbiri sıralamakta fayda vardır.
Öncelikle, verilen kararın tartışılması yerine, Sayın Cumhurbaşkanımızın mutat olarak yaptığı gibi projenin hayata geçirilmesi için sonu belli olan bir takvime ihtiyaç var.
Mevcut durumda proje ucu açık görünüyor, yatırım programında “etüt-proje” vasfında ödenek tahsis edilmiş durumdadır. Kaldı ki tahsis edilen ödenek de oldukça sınırlıdır.
Buna karşılık, Ardeşen -Tunca yolunun belli bir kesiminin projeleri tamamlanmış, kısa bir sürede yapım ihalesi aşamasına geçme imkânı mevcuttur.
Bu nedenle, her iki çalışmanın entegre edilmesi, hatta mümkünse bir yandan etüt proje çalışmaları sürerken, projesi hazır olan kısımların ihalesine eş zamanlı olarak yürütülmesi zaman kazandıracaktır.
Aksi halde, proje kapsamında yapılacak işler Fırtına köprüsü-Yavuz köyü köprüsü arasındaki karayolunun iyileştirilmesi ile sınırlı kalacak, devamı için yeniden beklemek zorunda kalınacaktır.
Sürdürülebilir bir turizm için, özellikle doğayı tahrip etmemek ve proje güzergahındaki halkın refahı dikkate alarak mevcut işletmelerin sürdürülebilirliğini sağlanmalıdır.
Bu maksatla “sosyal ve çevresel etki analizi” yapılarak, katılımcı bir şekilde geliştirilen ve halkın da kabul ettiği tedbirler hayata geçirilmelidir.
Ardeşen - Ayder/Tunca Turizm Yolu Projesini yalın bir karayolu/otoyol yapım projesi olarak görmek büyük hata olacaktır.
Proje aynı zamanda bölge turizm altyapısının güçlendirilmesi için bir fırsat olarak görülmeli ve bütünleşik bir şekilde hazırlanmalıdır. Ardeşen - Ayder/Tunca Turizm Yolu Projesi Ardeşen şehir merkezi ile mutlaka entegre edilmelidir.
Diğer bir önemli nokta da projenin siyasi bir sahibinin olması gerekir. Zira geçmişte hayata geçirilen pek çok projede Sayın Nusret Bayraktar ve Sayın İmdat Sütlüoğlu’nun bireysel sahiplenmeleri ile mesafe alındığı unutulmamalıdır.